Reviews
Singles
Albums
Features
Interviews
Articles
Local
Clubs
Agenda
Music
Playlists
Labels

Phonem'in minimal yüzü: Luomo Thomas Brinkmann
Micro-minimal house'un duayen isimlerinden Luomo ve eski toprak dub-techno'cu Thomas Brinkmann, IKSV ve Kod Organizasyon işbirliğiyle düzenlenen, "Phonem by Miller/Elektronik Müzik Platosu"nda kanlı canlı minimal house ve deneysel techno icra edecekler.



Thomas Brinkmann

Amerika kıtasındaki elektronik müzik hareketi zaman içinde Berlin ve Cologne'ye sıçrayınca, 3MB, Maurizio ve Basic Channel ile birlikte minimalite ve Alman techno'sunun techno üzerindeki hegemonyası da başlamış oldu. Sanayi devi Almanya'nın techno'ya getirdiği yorumlar, otomotiv şehri Detroit'tekilere hiç benzemiyordu.Çok daha farklı ritmik örgülerin ve müzikal füzyonların kullanıldığı bu ekol, günümüz techno müziğinin entelektüel ve Avrupai yüzünü temsil etti.

Stefan Betke aka Pole, Daniel Bell, Mike Ink ve Thomas Brinkmann ise diğer Alman prodüktörlerden biraz daha farklı olarak, techno'yu dub ve afro-American etkilerle harmanlayarak yarattıkları özgün ve deneysel sound'larla öne çıktılar.
Thomas Brinkmann, Mike Ink'in Studio1'ını ve Richie Hawtin aka Plastikman'in "Concept" serisindeki parçalarını kendine özgü "variation" tekniğiyle yeniden yorumlayarak büyük takdir topladı. "Variation" sağ ve sol kanala bağlı iki kollu bir pikap ve farklı hızlarda çalınan plakların tekrar tekrar sampling'den geçirilmesi ilkelerine dayanıyordu. Brinkmann böylelikle, bilinen remiks tekniklerini altüst etmiş oldu.

Brinkmann'ın bu varyasyonları ve kendi çalışmaları, Mike Ink'in label'i Profan'dan ve Richie Hawtin'in label'i "Minus"tan yayınlandı. Böylelikle Brinkmann ismi techno sahnesinde giderek berraklaşmaya başladı.
Düsseldorf'ta felsefe ve görsel sanatlar üzerine eğitim görmesi, Brinkmann'ın entellektüel müzikal arayışları ve müziğinde çok sevdiği matematiksel modellemelerin seslendirme denemeleri, onun sound'unu diğer Cologne'li prodüktörlerden farklı kılan en belirgin özellikler.
Kendi label projeleri "Max-Ernst" ve "Supposé"den bir çok EP ve LP yayınlayan Brinkmann, lo-fi pop estetiğini, deep house altyapılarla birleştiren ve bu harmanı techno-dub ile mükemmel şekilde flört ettiren, en yenilikçi Alman prodüktörlerden biri olarak ünlendi.
Ryuichi Sakamoto, Steve Reich ve Pan Sonic'le benzeşen mükemmeliyetçi zihniyetin ve zamanın ötesinde kurgulananmış techno ve elektronika'nın en başarılı uygulayıcılarından olan Brinkmann'ın 2002'de yayınlanan son albümü "Soul Center III" ise Wire dergisi tarafından yılın en önemli elektronik albümü olarak değerlendirildi.

Luomo aka Vladislav Delay: Fin işi house

Helsinki'li yeni nesil techno prodüktörü Luukas Onnekas ya da bir çoğumuzun tanıdığı ismiyle Vladislav Delay, fürütistik techno sahnesindeki en iyi senaristlerden biri. Başlarda minimal, mikro ve clicks&cuts kavramlarına takılmış olan Delay, zaman içinde kendini daha farklı ifade edebileceği biçimleri bularak, hatta sadece Finlandiya'da yayınlanacak bir caz toplaması için özel bir funk-cazz parçası üreterek, müzikal potansiyelini gözler önüne serdi. Bu belki de Finlandiya'dan Pan Sonic'ten sonra çıkan en büyük elektronik müzik dehasının bir çeşit meydan okuyuşuydu.

Aslında Delay gibi, caz eğitimi almış, dub, reggae, afro-American müziklerin içinde büyümüş ve halen en büyük müzikal idolü, Miles Davis'in davulcusu Philly Joe Jones olan bir sanatçının en iyi meydan okuma şekli kendi ürettikleri olacaktı, ki o da öyle yaptı.
Caz davulcusu olarak başladığı müzikal kariyerine kendi projelerini hayata geçirmek adına son veren Delay, ilk olarak kendi ülkesindeki mütevazı bir label olan Huume'den 'The Kind Of Blue' isimli kısa çaları 97 yılında yayınlayarak prodüktörlük kariyerine başlamış oldu. Dikkat çekici yüksek müzikalitesi ise Thomas Brinkmann gibi yetenek avcılarının hemen dikkatini çeken Delay kısa zaman içinde Almanya'ya davet edildi.

Almanya'nın Cologne bölgesindeki elektronik ve özellikle minimal fırtınalardan nasibini alan Delay'in kafasında binlerce ampul yandı ve yazının başında bahsettiğim farklı ifade biçimlerini yakalama yoluna girişti. Clicks & cuts ve dub-techno ile flört etti, sonuçta Ambient techno'nun en saf örneklerini Max.Ernst'den, minimal perspektiflerini ise "Chain Reaction" ve "Mille Plateux" şirketlerinden farklı isimler altında yayınladı. Vladislav Delay'in takma adları arasında, "Uusitalo", "Conoco", "Sistol" ve en önemlisi "Luomo"var.

"Luomo" projesi, Delay'in house müziğine getirdiği yenilikçi yorumların sentezini içeriyor. 2000 yılında Mille Plateux'nün kardeş label'i "Force Tracks"den yayınlanan "Vocalcity" albümü, Vladislav Delay ismini minimal house un önemli ve özgün isimleri, Isolée, Akufen ve Herbert arasına kattı. 'Vocalcity' albümü ise bu alanda yapılmış en özgün ve yenilikçi yapıt olarak klasik mertebesine şimdiden erişti. En son 2002'de Staubgold'dan 'Naima' isimli bir albüm yayınlayan Delay bu albümde "Ars Electronica Klangpark 2001"deki canlı eksperimental denemelerini dinleyici ile paylaştı.
Deneysellik ve gündelik hayatın, duyguların müziğe aktarılması, Vladislav Delay'in temel müzikal prensiplerini oluşturuyor. Genç yaşına rağmen Delay Avrupa elektronika sahnesinde çok saygın bir yere sahip, çok önemli bir prodüktör.


Christopher Çolak
14 Mart 2003
Bu yazı daha önce İKSV'nin projesi olan İstanbuldostları.org'da yayınlanmıştır.

Articles
 

Durum Değerlendirmesi Vol. 4

Durum Değerlendirmesi Vol. 4
Umarım görüşmeyeli güzel günler geçirmiş, anıları belleğinize işlemişsinizdir. more

Durum Değerlendirmesi Vol. 3

Durum Değerlendirmesi Vol. 3
Geçen sayıda yağmur bile yağmıyor derken şimdi her yer bembeyaz! Üstelik daha da ciddi soğuklarla… more

Durum Değerlendirmesi Vol. 2

Durum Değerlendirmesi Vol. 2
Şehre hala neredeyse hiç yağmur düşmese de sokaklar giderek kalabalıklaşmaya, hava soğumaya ve 'ortam' oluşmaya… more

Warp 20

Warp 20 Yaşında, Hala İlk Günkü Gibi Taze
Warp Öyle verimli bir ağaç ki, 20 yıldır dört mevsim meyve veriyor. İklim, deprem, kriz… more

Durum Değerlendirmesi Vol. 1

Durum Değerlendirmesi Vol. 1
Türkiye'nin en önemli müzik paylaşım merkezi ve kulübü olan Babylon yeni bir dergiyle karşımızda. Asıl… more

gigolo182cds

Abe Duque : American Gigolo II
'Büyük Elma'nın büyük techno prodüktörlerinden Abe Duque, International Deejay Gigolo Records’un ikinci mix albüm serisini… more
DJ Kicks : Daddy G, bekli de en iyisi!
Son olarak Norveçli prodüktör Erlend Øye’nin kendine has üslubuyla şekillenen DJ Kicks serisinin yeni versiyonunda… more
Tekrar et: Repeat Repeat - Squints
Repeat Repeat, adı gibi repetitif müzikler yapıyor mu sanıyorsunuz? Yanılıyorsunuz! Onların yaptığı: "Eğitimli dans pistleri… more
Techno'nun yükselen değeri Alexander Kowalski
Alman techno müzik arenasına adım attığı 1997 yılından günümüze, değişik takma adlar altında değişik plak… more
Stereo MC's festivaldeki en renkli konserdi
Festival programini ilk gördüğümde "-9. Uluslararası İstanbul Caz Festivali'nin en renkli ve çizgi dışı gecesi… more
Soğuk Şehirden Sıcak Sesler: NuSpirit Helsinki
Finlandiya’nın Helsinki şehrinden misafirlerimiz var. Afro, latin ve Afro-Amerikan etkileşimli sound’lar, funk, soul ve caz’ın… more
Caz ırmağının üzerinde elektronik köprüler
Her geçen gün daha da yoğunlaşan, belirginleşen bir birliktelik. Elektronika ve Caz. Caz ırmağının üzerindeki… more
Herbert yoktu , Pressure Drop ve Organic Audio vardı
10. İstanbul Caz Festivalinin kapanış aktivitesi Groovology, Matthew Herbert Büyük Bandosunun eksikliğine rağmen, Organic Audio… more
Elektronik müziğin akustik flörtçüsü Matthew Herbert
Elektronik müziğin akustik flörtçüsü, on parmağında on marifet Matthew Herbert, muhteşem bir orkestrasyonla oluşturduğu ‘The… more
House’a Fransız dokunuşu: Llorca
Ünlü Fransız aşçı Ludovic Llorca Şubat ayının 28'inde sevilen restaurant 'Babylon'da uygulamalı "French House" tarifleri… more
İskoçyalı Fransız: Aqua Bassino
Fransa, tarihinden bu günlere yadigar kalan milliyetçiliğini maalesef bir çok anlamda yitirdi. Verebileceğim en basit… more
Jay Kay ve çetesi İstanbul’da eylem hazırlığında
İçinizde, "Jay Kay'i tanımıyorum ki, o da kim?" diyenler var ise -ki ihtimal vermiyorum- onlara… more
Goldfrapp de 80’li yıllar virüsünü kaptı
Goldfrapp'de kendinden beklenmedik şekilde, etrafa yayılan elektro-clash ve elektro-pop virüsünü kapmış, yatağa düşmüş. İyileştiğinde ise… more
Rock’n Coke kasabasından izlenimler…
6-7 Eylül'de Hezarfen Havaalanı'nda Coca-Cola sponsorluğunda ve Pozitif, İKSV işbirliğiyle düzenlenen Rock'n Coke festivali'nin ardından… more
Kirk Degiorgio sunar: As One - So Far (So good)
Ubiquity Records'un önemli şahsiyeti As One'ın 12 yıllık müzikal yolculuğunu gözler önüne seren retrospektif albüm… more