Reviews
Singles
Albums
Features
Interviews
Articles
Local
Clubs
Agenda
Music
Playlists
Labels

House’a Fransız dokunuşu: Llorca
Ünlü Fransız aşçı Ludovic Llorca Şubat ayının 28'inde sevilen restaurant 'Babylon'da uygulamalı "French House" tarifleri verecek. Bu özel geceye iştirak edenler, "French House"un tüm inceliklerini Fransız bir ustanın elinden, bir geceliğine de olsa tatma fırsatı bulacaklar. Llorca, Garanti Bankası ve İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen Garanti Caz Yeşili - Compact Jazz etkinliği çerçevesinde, 28 Şubat Cuma akşamı saat 23.00'de Babylon'da…



Tek başına az pişmiş bir kırmızı eti çoğunlukla kimse tercih etmez. Fakat bu az pişmiş etin yanına bir kırmızı şarap eklendiğinde durum değişiverir. Eğer açılan kırmızı şarap bir Fransız üreticiye ait ise, o zaman restoranınıza gelen herkes "az pişmiş kırmızı et istiyorum" diyecektir. Bu usuldendir. Bazı şeylerin nedeni yoktur, sebebi sorulmaz, sadece uygulanır ve yapılır.

Fransızların kendi başına buyruk sofistike ve zerafet yüklü tarzları sanatın her dalı gibi elektronik müzikte de kendini gösteriyor. Fransızlar house müziğini algılayış biçimleri ve ona getirdikleri özgün yorumlarla halen tüm dünyada en çok aranan ve sevilen isimler olarak öne çıkıyorlar. Neden başka bir ülke değil de Fransa, house müziği ile birlikte anılıyor? Sorunun cevabını iki kelime kolayca veriyor. Sebep "The French Touch" yani "Fransız dokunuşu". Fransızlar dokundukları her şeye (bu bir yemek, bir kumaş veya bir otomobil tasarımı olabilir) bahsettiğim ruhu ve tarzı katıyorlar. Onlar doğuştan karizmatik ve romantikler.

Bu tür karizmatik ve romantik house prodüktörlerinin toplu halde bulunabileceği yegane plak şirketi ise, "kırmızı tuğla" yani "Brique Rouge" isimli Fransız label. David Duriez ve Ludovic Llorca'nın ortaklaşa kurmuş olduğu bu label tam anlamıyla bir "French house"cenneti. Bünyesinde bulunan, Dan Balis, Yann Fontaine ve Yuri Hullkonen gibi isimler, label'in önemini bir kez daha arttırıyorlar. Fakat yine de "Brique Rouge" dendiğinde akla ilk olarak David Duriez ve Ludovic Llorca geliyor. İkilinin "La Macons De La Musique" adı altında gerçekleştirdikleri çalışmalar, hem kendileri hem de şirketleri "Brigue Rouge"un bir efsane haline gelmesine en büyük etken. "Brique Rouge" şu anda Fransız House'unun lokomotifi
konumunda. Dolayısıyla David Duriez ve Ludovic Llorca'da Fransız dokunuşu'nun dünyada en çok aranan temsilcileri.

Ludovic Llorca kendini sadece house ile sınırlamayan ve yaratıcılığını adaşı Ludovic Navarre (St.Germain) ile kıyaslanacak kadar ileriye taşıyabilmiş bir prodüktör. Llorca'nın başarısı ve yeteneklerinin oluşmasında ise anne ve babasının oynamış oldukları rol, her ropörtajında kendisinin de vurguladığı gibi çok fazla. Sıkı bir Diana Ross ve Donna Summer hayranı olan annesi, Llorca'nın sound'unu belirlemiş, dönemin ilk bilgisayar programcılarından olan babası ise ona küçük yaşta bir Commodore 64 hediye ederek belki de Llorca'nın müzik kariyerini başlatmış oldular.

Llorca ise boş durmayıp kendini her geçen gün geliştirerek mükemmel bir 'bedroom producer' haline gelince, ve aynı dönemde David Duriez ile tanışınca, dj'lik onun için 'kaçınılmaz son' oldu. Kısa zamanda Fransa'nın en önemli label'i F-Com, Llorca'nın üstün yeteneklerini farkedip onunla bir anlaşma imzaladı. Birkaç kısaçalar çalışmasından sonra Llorca F-Com'un en önemli prodüktörlerinden biri oluverdi. 2001 yılında yayınlanan "Newcomer" LP'si ise Ludovic Llorca'yı Fransız jazz-house podyumunun tepesine oturttu. Bu albümde yer alan "My Precious Thing" ve "Indigo Blues"şarkıları "Llorca sound'unun başyapıtları olarak gösterilebilir. Özellikle Ladybird'ün vokalleriyle tatlandırılmış "My Precious Thing" şarkısı şimdiden klasikler arasındaki yerini almış durumda.

Llorca prodüksyonlarında, temel house altyapıları, deep kick'ler, tribal davullar ve derinlik etkisini pekiştiren soft synth'ler hiç şüphesiz kaçınılmaz ve gerekliler. Fakat Llorca'yı diğer prodüktörlerden ayıran başlıca faktör, parça konstrüksyonlarında her zaman bir kontrbass, bas gitar, piano bazen ise bir flüt ve alto saksofon'un house altyapılara eşlik ediyor olması.

Llorca bu şekilde hem elektronik müziğini organikleştiriyor, hem de jazz-house ve deep house u mükemmel bir şekilde flört ettiriyor. Llorca, prodüksyonlarını ancak bir bilim adamının başarabileceği mükkemmellikte kotarıyor. Kusursuzluk ve mükkemmeliyetçilik onun için en az romantizm kadar vazgeçilmez.
Sonuçta ortaya çıkan yapıtlar ise kendine özgü, sofistike ve abstract, deep-jazzy-French house tanımlamalarının sentezinde yaratılmış, zerafetle bezenmiş senfonilere dönüşüyor. Ulaşılması zor duyguları ve atmosferleri kolayca yakalayabilen Llorca, çalışmalarında doğallığa çok önem veriyor. Llorca'nın parçalarında kullanılan bütün enstrümanlar ve sesler,
(house altyapılar hariç) stüdyoda doğal(canlı) ve klasik yollardan kaydediliyor.

Llorca dinlemek, bulutlarda gezinmek gibi. Sizi rahatlatıyor, gevşetiyor. Hayatın stresini ve sorunlarını bir an için unutup kendinizi Llorca'nın atmosferine kolayca bırakıveriyorsunuz. Llorca prodüksyonlarının insanda yarattığı etki,yorucu iş gününün ardından evde rahatlama amacıyla yakılan bir tütsünün etkisine benzetilebilir. Fiziksel ve akustik uyumun baştançıkarıcılığına direnmek gerçekten çok zor.

Üzerinde gezindiğiniz bulutlar toz pembe, aşağıda kırmızı tuğlalı bir ev görünüyor. Bacasından çıkan dumana bakılırsa şöminesi yanıyor. Derken bulutlar alçalıyor. Evin içini görebiliyorsunuz. Güzel, siyahi bir kadın "My Precious Thing" şarkısını mırıldanıyor içeride. Nasıl duyuyorum diye sormayın! Işi bozmayın en iyisi siz de bir Llorca - Newcomer LP'si edinin, ben de kırmızı tuğlalı evde, şöminenin önündeki rahat koltuğa uzanayım.


Christopher Çolak
06 Şubat 2003
Bu yazı daha önce İKSV'nin projesi olan İstanbuldostları.org'da yayınlanmıştır.

Articles
 

Durum Değerlendirmesi Vol. 4

Durum Değerlendirmesi Vol. 4
Umarım görüşmeyeli güzel günler geçirmiş, anıları belleğinize işlemişsinizdir. more

Durum Değerlendirmesi Vol. 3

Durum Değerlendirmesi Vol. 3
Geçen sayıda yağmur bile yağmıyor derken şimdi her yer bembeyaz! Üstelik daha da ciddi soğuklarla… more

Durum Değerlendirmesi Vol. 2

Durum Değerlendirmesi Vol. 2
Şehre hala neredeyse hiç yağmur düşmese de sokaklar giderek kalabalıklaşmaya, hava soğumaya ve 'ortam' oluşmaya… more

Warp 20

Warp 20 Yaşında, Hala İlk Günkü Gibi Taze
Warp Öyle verimli bir ağaç ki, 20 yıldır dört mevsim meyve veriyor. İklim, deprem, kriz… more

Durum Değerlendirmesi Vol. 1

Durum Değerlendirmesi Vol. 1
Türkiye'nin en önemli müzik paylaşım merkezi ve kulübü olan Babylon yeni bir dergiyle karşımızda. Asıl… more

gigolo182cds

Abe Duque : American Gigolo II
'Büyük Elma'nın büyük techno prodüktörlerinden Abe Duque, International Deejay Gigolo Records’un ikinci mix albüm serisini… more
DJ Kicks : Daddy G, bekli de en iyisi!
Son olarak Norveçli prodüktör Erlend Øye’nin kendine has üslubuyla şekillenen DJ Kicks serisinin yeni versiyonunda… more
Tekrar et: Repeat Repeat - Squints
Repeat Repeat, adı gibi repetitif müzikler yapıyor mu sanıyorsunuz? Yanılıyorsunuz! Onların yaptığı: "Eğitimli dans pistleri… more
Techno'nun yükselen değeri Alexander Kowalski
Alman techno müzik arenasına adım attığı 1997 yılından günümüze, değişik takma adlar altında değişik plak… more
Stereo MC's festivaldeki en renkli konserdi
Festival programini ilk gördüğümde "-9. Uluslararası İstanbul Caz Festivali'nin en renkli ve çizgi dışı gecesi… more
Soğuk Şehirden Sıcak Sesler: NuSpirit Helsinki
Finlandiya’nın Helsinki şehrinden misafirlerimiz var. Afro, latin ve Afro-Amerikan etkileşimli sound’lar, funk, soul ve caz’ın… more
Caz ırmağının üzerinde elektronik köprüler
Her geçen gün daha da yoğunlaşan, belirginleşen bir birliktelik. Elektronika ve Caz. Caz ırmağının üzerindeki… more
Herbert yoktu , Pressure Drop ve Organic Audio vardı
10. İstanbul Caz Festivalinin kapanış aktivitesi Groovology, Matthew Herbert Büyük Bandosunun eksikliğine rağmen, Organic Audio… more
Elektronik müziğin akustik flörtçüsü Matthew Herbert
Elektronik müziğin akustik flörtçüsü, on parmağında on marifet Matthew Herbert, muhteşem bir orkestrasyonla oluşturduğu ‘The… more
House’a Fransız dokunuşu: Llorca
Ünlü Fransız aşçı Ludovic Llorca Şubat ayının 28'inde sevilen restaurant 'Babylon'da uygulamalı "French House" tarifleri… more
İskoçyalı Fransız: Aqua Bassino
Fransa, tarihinden bu günlere yadigar kalan milliyetçiliğini maalesef bir çok anlamda yitirdi. Verebileceğim en basit… more
Jay Kay ve çetesi İstanbul’da eylem hazırlığında
İçinizde, "Jay Kay'i tanımıyorum ki, o da kim?" diyenler var ise -ki ihtimal vermiyorum- onlara… more
Goldfrapp de 80’li yıllar virüsünü kaptı
Goldfrapp'de kendinden beklenmedik şekilde, etrafa yayılan elektro-clash ve elektro-pop virüsünü kapmış, yatağa düşmüş. İyileştiğinde ise… more
Rock’n Coke kasabasından izlenimler…
6-7 Eylül'de Hezarfen Havaalanı'nda Coca-Cola sponsorluğunda ve Pozitif, İKSV işbirliğiyle düzenlenen Rock'n Coke festivali'nin ardından… more
Kirk Degiorgio sunar: As One - So Far (So good)
Ubiquity Records'un önemli şahsiyeti As One'ın 12 yıllık müzikal yolculuğunu gözler önüne seren retrospektif albüm… more