Reviews
Singles
Albums
Features
Interviews
Articles
Local
Clubs
Agenda
Music
Playlists
Labels

Jay Kay ve çetesi İstanbul’da eylem hazırlığında
İçinizde, "Jay Kay'i tanımıyorum ki, o da kim?" diyenler var ise -ki ihtimal vermiyorum- onlara "Jamiroquai" sihirli sözcüğünü söylemek yeterli olacak.



20 Eylül akşamı Mydonose Showland'de (evet yanlış okumadınız İstanbulda!) 'uzay kovboy'unun dönüşü kutlanacak. O akşam orada olanlar, asit caz'a, soul'a, funk'a ve disco'ya doyacak, hatta boogie bile yapacaklar.
Buckingham'daki bir şatoda ikamet etmek ya da 16 milyon satan albümlere imza atmış olmak. 8 adet en pahalısından antika spor araba veya 10,000 pound değerinde şapkalara sahip olmak. Bu tür maddi albeniler ve olanaklar bir insanı ve onun içsel dünyasını ne kadar değiştirebilir ki? Bazen yepyeni alakasız bir insan oluverirsin, bazen ise bıraktığın yerden devam edersin, aynen "Jay Kay" örneğinde olduğu gibi.

92'deki ilk albümden bu yana Jamiroquai adına pek fazla şey değişmedi. Coşku ve heyecan eksilmedi, ilham seyrelmedi. Funk ve disko ateşiyle yanıp tutuşan 'uzay kovboy'unun altın işlemeli kemerine ya da zümrüt taşlarla bezeli mahmuzlarına aldanmayın. O aynı, bildiğiniz gibi.
Asıl adı Jason Kay olsa da, onu pek çok insan hala "Jamiroquai" diye tanıyor ve biliyor. Aslında 5 başarılı müzisyenden kurulu Jamiroquai grubunun tek bir isme yani Jay Kay'e mal edilmesi gayet normal. Çünkü o, bir vokalistin olması gerekenden çok daha karizmatik, çok daha sempatik ve yetenekli. Tavırları, söyledikleri ve yaptıklarıyla asıl adam olduğunu her ortamda ve durumda kanıtlayan Jay Kay, gerçekten de "Jamiroquai" isminin asıl sahibi olmayı hak ediyor.

Müzikal yeteneklerine gelince, şarkı söyleme isteği ve yorum kabiliyeti en üst seviyede. Steve Wonder benzeri karakteristik sesi, icra ettiği müzik türleriyle çok iyi örtüşüyor. Başka bir değişle doku uyumu mükemmel. Jamiroquai grubunun her elemanı tam bir uyum içinde. Bunu sebebi ise yine Jay Kay. Bazen, en ufak bir hatayı bile affetmeyen bir diktatör, bazen ise dokunsanız ağlayacak kadar duygusallaşabilen bir kişilik. Nereden bakarsanız bakın, ilginç. Müziğe başlama serüveni ise ilginçliğin ötesinde tamamıyla rastlantısal. Kız arkadaşı onu bir müzisyen için terk edince bunu kendine yediremeyen Jay Kay, daha iyisini yapmak adına kendini müziğe adıyor ve uzun uğraşlardan sonra bir asit caz klasiği olacak ilk EP'si 'When You Gonna Learn?(Digeridoo)'yu yayınlıyor. Hikayenin gerisini zaten biliyorsunuz…

Bir müzik adamının ve bir vokalistin yapması gereken en önemli şey, sesini ve kendini olduğu gibi, aynen mikrofona dökmektir. Gırtlaktan sarf ettiği her ses, kendini, geçmişini ve yüzleşmelerini hissettirmelidir. Bunu başarmanın en gerçekçi hatta kolay yolu ise, kendin olmak, şarkıyı kendin gibi söylemektir. İşte Jay Kay bunu başarabilen nadir müzisyenlerden ve solistlerden biri.

O'nun başını çektiği Jamiroquai grubu, "Mainstream'e ve pop'a yaklaştıkça, özgünlükten uzaklaşılır" savını darmadağın ediyor. Ne kadar çok albüm satsa, ne kadar popüler olsa da, bir sonraki albümde daha ucuz, daha kötü bir iş çıkarmayacakları garantili.
Çünkü onlar istedikleri şeyi, istedikleri gibi ve kendileri gibi yapıyorlar. Kendilerini olmadıkları gibi gösterip popülerlik ve imaj peşinde koşmuyorlar. İlgilendikleri tek bir şey var. Müzik Sadece müzik. İyi, eğlenceli ve kaliteli müzik. Gerisi hikaye, Jamiroquai ise (izninizle) şahane!


Christopher Çolak
05 Eylül 2003
Bu yazı daha önce İKSV'nin projesi olan İstanbuldostları.org'da yayınlanmıştır.

Articles
 

Durum Değerlendirmesi Vol. 4

Durum Değerlendirmesi Vol. 4
Umarım görüşmeyeli güzel günler geçirmiş, anıları belleğinize işlemişsinizdir. more

Durum Değerlendirmesi Vol. 3

Durum Değerlendirmesi Vol. 3
Geçen sayıda yağmur bile yağmıyor derken şimdi her yer bembeyaz! Üstelik daha da ciddi soğuklarla… more

Durum Değerlendirmesi Vol. 2

Durum Değerlendirmesi Vol. 2
Şehre hala neredeyse hiç yağmur düşmese de sokaklar giderek kalabalıklaşmaya, hava soğumaya ve 'ortam' oluşmaya… more

Warp 20

Warp 20 Yaşında, Hala İlk Günkü Gibi Taze
Warp Öyle verimli bir ağaç ki, 20 yıldır dört mevsim meyve veriyor. İklim, deprem, kriz… more

Durum Değerlendirmesi Vol. 1

Durum Değerlendirmesi Vol. 1
Türkiye'nin en önemli müzik paylaşım merkezi ve kulübü olan Babylon yeni bir dergiyle karşımızda. Asıl… more

gigolo182cds

Abe Duque : American Gigolo II
'Büyük Elma'nın büyük techno prodüktörlerinden Abe Duque, International Deejay Gigolo Records’un ikinci mix albüm serisini… more
DJ Kicks : Daddy G, bekli de en iyisi!
Son olarak Norveçli prodüktör Erlend Øye’nin kendine has üslubuyla şekillenen DJ Kicks serisinin yeni versiyonunda… more
Tekrar et: Repeat Repeat - Squints
Repeat Repeat, adı gibi repetitif müzikler yapıyor mu sanıyorsunuz? Yanılıyorsunuz! Onların yaptığı: "Eğitimli dans pistleri… more
Techno'nun yükselen değeri Alexander Kowalski
Alman techno müzik arenasına adım attığı 1997 yılından günümüze, değişik takma adlar altında değişik plak… more
Stereo MC's festivaldeki en renkli konserdi
Festival programini ilk gördüğümde "-9. Uluslararası İstanbul Caz Festivali'nin en renkli ve çizgi dışı gecesi… more
Soğuk Şehirden Sıcak Sesler: NuSpirit Helsinki
Finlandiya’nın Helsinki şehrinden misafirlerimiz var. Afro, latin ve Afro-Amerikan etkileşimli sound’lar, funk, soul ve caz’ın… more
Caz ırmağının üzerinde elektronik köprüler
Her geçen gün daha da yoğunlaşan, belirginleşen bir birliktelik. Elektronika ve Caz. Caz ırmağının üzerindeki… more
Herbert yoktu , Pressure Drop ve Organic Audio vardı
10. İstanbul Caz Festivalinin kapanış aktivitesi Groovology, Matthew Herbert Büyük Bandosunun eksikliğine rağmen, Organic Audio… more
Elektronik müziğin akustik flörtçüsü Matthew Herbert
Elektronik müziğin akustik flörtçüsü, on parmağında on marifet Matthew Herbert, muhteşem bir orkestrasyonla oluşturduğu ‘The… more
House’a Fransız dokunuşu: Llorca
Ünlü Fransız aşçı Ludovic Llorca Şubat ayının 28'inde sevilen restaurant 'Babylon'da uygulamalı "French House" tarifleri… more
İskoçyalı Fransız: Aqua Bassino
Fransa, tarihinden bu günlere yadigar kalan milliyetçiliğini maalesef bir çok anlamda yitirdi. Verebileceğim en basit… more
Jay Kay ve çetesi İstanbul’da eylem hazırlığında
İçinizde, "Jay Kay'i tanımıyorum ki, o da kim?" diyenler var ise -ki ihtimal vermiyorum- onlara… more
Goldfrapp de 80’li yıllar virüsünü kaptı
Goldfrapp'de kendinden beklenmedik şekilde, etrafa yayılan elektro-clash ve elektro-pop virüsünü kapmış, yatağa düşmüş. İyileştiğinde ise… more
Rock’n Coke kasabasından izlenimler…
6-7 Eylül'de Hezarfen Havaalanı'nda Coca-Cola sponsorluğunda ve Pozitif, İKSV işbirliğiyle düzenlenen Rock'n Coke festivali'nin ardından… more
Kirk Degiorgio sunar: As One - So Far (So good)
Ubiquity Records'un önemli şahsiyeti As One'ın 12 yıllık müzikal yolculuğunu gözler önüne seren retrospektif albüm… more