Reviews
Singles
Albums
Features
Interviews
Articles
Local
Clubs
Agenda
Music
Playlists
Labels

Stereo MC's festivaldeki en renkli konserdi
Festival programini ilk gördüğümde "-9. Uluslararası İstanbul Caz Festivali'nin en renkli ve çizgi dışı gecesi Stereo MC's olacak." diye bir tahmin yürütmüştüm. Ne mutlu bana ki bu tahminim doğru çıktı. Stereo MC's, festivalin belki de en sıradışı ve başarılı performansını sergiledi.

Takims'de küçük bri yemek molasından sonra 22:10 civarında soluğu eski adıyla Venue şimdiki adıyla Venue/Scene'de aldım. Geniş bir alan, yağmura yakalanma riskinden uzak olmanın verdiği rahatlık ve kaliteli organizasyonlar.

Neyse, kapıdan girip içeri doğru biraz yürüdüğümde Style-Ist'in her zamanki gibi kendine özgü "breakbeat fusion" set'i beni karşıladı. Style-Ist'in yüksek DJ'lik kabiliyetlerinin yanısıra program öncesinde yaptığı hazırlığın da her zaman çok iyi olduğu bir gerçek. Style-Ist'in çaldığı aksak ritim dolu set'ler, konuk ettiği sanatçılarla birebir örtüşüyor. Sizi geceye tam olarak hazırlıyor, ısındırıyor.

Biraz daha sert, hareketli "nu skool" plakları sıralamaya başlaıdğı sıralarda mekandaki insanların dans etme katsayısı ve potansiyelinintavana vurduğu ve sanki -"artık Stereo MC's'i istiyoruz!" dedikleri surat ifadelerinden ve sahneye bakışlarından belli oluyordu. Hemen herkes kendini müziğin ritmine kaptırmış,  vücutlarını uygun gördükleri şekillerde (ben de dahil) hareket ettiriyordu. Saatler 23:00'ü gösterdiğinde ise müzik sustu, ışıklar söndü. Stereo MC's sahnedeydi.

İlk olarak Rob B, Oliver If ve DJ The Head göründü. Hemen arkalarında ise tacizkar vücutları ve tavırlarıyla grubun dansçı ve vokalist hanımları yerlerini aldı. Müzik başladı, Rob B ilginç ve "gaza getirici" bir dansın ardından mikrofonu eline alıp "rap"lemeye başladı. "Supernatural" ve "33-45-78" albümlerinden iki şarkıdan sonra beklenen "Connected" geldi. Rob B'nin üzerindeki formayı çıkarıpetletiyle kalması ve seyircinin coşkusuna ortak olması bizleri daha da çoşturdu.

İşte tam bu saniyelerde Stereo MC's'în kesinlikle bir müzik grubu olmaktan öte başlıbaşına bir müzik fenomeni olduğunu onaylıyordum. 45 yaşını devirmiş Rob B'nin sahnedeki hareketliliğini ve istekliliğini görmek bile bunu söylemek için yeterliydi. Onca albüme ve başarıya rağmen, grubun hiç bir elemanı ilk günkü heyecanlarından birşey kaybetmemişti belli ki. Gruba sonradan dahil edilen dansçı/ vokalist kızlar, (özellikle en sağdaki) ise Stereo MC's'in sahnedeki etkisini hem akustik hem de görsel olarak zenginleştiriyor. Hepsi fiziksel olarak kusursuz, kıvrak dans edebiliyorlar ve birbirinden güzel gırtlaklara sahipler.

DJ The Head ve Oliver If biraz geri planda kaldılarsa da işin erbabı olduklarını gösterirken yıllarca beraber çalmalarından ileri gelen mükemmel uyumlarıyla herkesi kendilerine hayran bıraktılar.
Rob B'nin bu kadar "fit" kalabilmesinin ve enerjik olabilmesinin sırrını da eve dönüş yolunda uzun uzun düşündüm doğrusu. Ayrıca Rob B'nin vokal tekniği kesinlikle daha sonraki bir çok hip hop ve pop grubu vokalistine temel teşkil etmiş. Konser esnasında Rob B'nin 'rap'leyiş biçimleri bana pek çok ismi hatırlattı.

Stereo MC's 90'ların başında tüm dünyaya damgasını vurdu vurmasına fakat, 12 Temmuz gecesi seyrettiğim grup 2002 ne kelime, bence zamanın ve normların ötesindeydi. Müzikal uyum, r&B, funk ve soul etkileşimli çılgın ve güçlü zenci kadın vokalleri, arka planda çalan üflemeliler, pikapların başındaki DJ'le tam bir uyum içindeki baterist ve son noktada şarkının ve müziğin ana fikrini, sözlerini seyirciye kendi yorumuyla aktaran rapper.

Stereo MC's'in şarkılarının sözleri de çetrefilden uzak ve felsefi. Herşeyiyle dört dörtlük bir grup, daha da önemlisi piyasadaki bir çok gruptan iki kat daha yaratıcı ve zengin bir altyapıya sahip. Bunca yıldır hala zirvede olması da sanıyorum ki bunun en açık göstergesi.

"Out Of Touch", "Step It Up", "Creation" ve son albüm "Deep, Down & Dirty"den birkaç parçadan sonra grup 24:00'e doğru bizlere teşekkür etti ve sahneden ayrılmak için hareketlendiyse de, yüzlerce ıslık ve çığlığı duymamazlıktan gelmek iStanbullu müzikseverlere yapılacak en büyük ayıp olacaktı, ve tabii ki yaşlı kurtlardan oluşan Stereo MC's bunu biliyordu. "Bring It On" ve yine "Deep Down & Dirty"den iki parça çaldıktan sonra Rob B herkesten izin istedi ve çok güzel bir gece geçirdiğini, bizlerin de onun kadar eğlendiğini umduğunusöyleyip diğer grup üyeleriyle birlikte gözden kayboldu.

Bizlerin beyninde ise ancak mükemmel bir yemeğin ağızda bırakacağı tada benzer bir his bıraktı. Stereo MC's'in ardından Mat Cantor ce Aston Harvey'den oluşan Freestylers sahne aldı. Grup (DJ set, yani canlı değil) saatli bir bombaydı, çaldıkları birbirinden güzel breakbeat parçalar ile sayircinin nabzını yüksek tuttular. Venue'den ayrılan herkes tatmin olmuş ve belki de uzun zamandır yaşamadığı kadar güzel bir müzik olayına şahitlik etmenin verdiği mutluluk ile eve dönüş yoluna koyuluyordu. Benim ise aklımda bir şarkının sözleri yankılanıyordu:

"I'm here to stay, make you pay

And understand that there

Ain't no other day

But today"

 

Stereo MC's - Deep Down & Dirty

Christopher Çolak
14 Ağustos 2002
Bu yazı daha önce İKSV'nin projesi olan İstanbuldostları.org'da yayınlanmıştır.

Articles
 

Durum Değerlendirmesi Vol. 4

Durum Değerlendirmesi Vol. 4
Umarım görüşmeyeli güzel günler geçirmiş, anıları belleğinize işlemişsinizdir. more

Durum Değerlendirmesi Vol. 3

Durum Değerlendirmesi Vol. 3
Geçen sayıda yağmur bile yağmıyor derken şimdi her yer bembeyaz! Üstelik daha da ciddi soğuklarla… more

Durum Değerlendirmesi Vol. 2

Durum Değerlendirmesi Vol. 2
Şehre hala neredeyse hiç yağmur düşmese de sokaklar giderek kalabalıklaşmaya, hava soğumaya ve 'ortam' oluşmaya… more

Warp 20

Warp 20 Yaşında, Hala İlk Günkü Gibi Taze
Warp Öyle verimli bir ağaç ki, 20 yıldır dört mevsim meyve veriyor. İklim, deprem, kriz… more

Durum Değerlendirmesi Vol. 1

Durum Değerlendirmesi Vol. 1
Türkiye'nin en önemli müzik paylaşım merkezi ve kulübü olan Babylon yeni bir dergiyle karşımızda. Asıl… more

gigolo182cds

Abe Duque : American Gigolo II
'Büyük Elma'nın büyük techno prodüktörlerinden Abe Duque, International Deejay Gigolo Records’un ikinci mix albüm serisini… more
DJ Kicks : Daddy G, bekli de en iyisi!
Son olarak Norveçli prodüktör Erlend Øye’nin kendine has üslubuyla şekillenen DJ Kicks serisinin yeni versiyonunda… more
Tekrar et: Repeat Repeat - Squints
Repeat Repeat, adı gibi repetitif müzikler yapıyor mu sanıyorsunuz? Yanılıyorsunuz! Onların yaptığı: "Eğitimli dans pistleri… more
Techno'nun yükselen değeri Alexander Kowalski
Alman techno müzik arenasına adım attığı 1997 yılından günümüze, değişik takma adlar altında değişik plak… more
Stereo MC's festivaldeki en renkli konserdi
Festival programini ilk gördüğümde "-9. Uluslararası İstanbul Caz Festivali'nin en renkli ve çizgi dışı gecesi… more
Soğuk Şehirden Sıcak Sesler: NuSpirit Helsinki
Finlandiya’nın Helsinki şehrinden misafirlerimiz var. Afro, latin ve Afro-Amerikan etkileşimli sound’lar, funk, soul ve caz’ın… more
Caz ırmağının üzerinde elektronik köprüler
Her geçen gün daha da yoğunlaşan, belirginleşen bir birliktelik. Elektronika ve Caz. Caz ırmağının üzerindeki… more
Herbert yoktu , Pressure Drop ve Organic Audio vardı
10. İstanbul Caz Festivalinin kapanış aktivitesi Groovology, Matthew Herbert Büyük Bandosunun eksikliğine rağmen, Organic Audio… more
Elektronik müziğin akustik flörtçüsü Matthew Herbert
Elektronik müziğin akustik flörtçüsü, on parmağında on marifet Matthew Herbert, muhteşem bir orkestrasyonla oluşturduğu ‘The… more
House’a Fransız dokunuşu: Llorca
Ünlü Fransız aşçı Ludovic Llorca Şubat ayının 28'inde sevilen restaurant 'Babylon'da uygulamalı "French House" tarifleri… more
İskoçyalı Fransız: Aqua Bassino
Fransa, tarihinden bu günlere yadigar kalan milliyetçiliğini maalesef bir çok anlamda yitirdi. Verebileceğim en basit… more
Jay Kay ve çetesi İstanbul’da eylem hazırlığında
İçinizde, "Jay Kay'i tanımıyorum ki, o da kim?" diyenler var ise -ki ihtimal vermiyorum- onlara… more
Goldfrapp de 80’li yıllar virüsünü kaptı
Goldfrapp'de kendinden beklenmedik şekilde, etrafa yayılan elektro-clash ve elektro-pop virüsünü kapmış, yatağa düşmüş. İyileştiğinde ise… more
Rock’n Coke kasabasından izlenimler…
6-7 Eylül'de Hezarfen Havaalanı'nda Coca-Cola sponsorluğunda ve Pozitif, İKSV işbirliğiyle düzenlenen Rock'n Coke festivali'nin ardından… more
Kirk Degiorgio sunar: As One - So Far (So good)
Ubiquity Records'un önemli şahsiyeti As One'ın 12 yıllık müzikal yolculuğunu gözler önüne seren retrospektif albüm… more