Reviews
Singles
Albums
Features
Interviews
Articles
Local
Clubs
Agenda
Music
Playlists
Labels

İskoçyalı Fransız: Aqua Bassino
Fransa, tarihinden bu günlere yadigar kalan milliyetçiliğini maalesef bir çok anlamda yitirdi. Verebileceğim en basit örnek ülkenin etnik yapısı. Fransız milli futbol takımının tamamına yakınını başka ırk ve ülkelerden gelen oyuncular oluşturuyor. Fakat bu Fransız milliyetçiliğini (!) farklı bir boyuta taşıyor. Onlar gerçek Fransızlardan daha Fransızlar. Peki yazımın başlığına ne demeli? Böyle birşey olabilir mi? Evet! Edinburgh'lu Jason Robertson İskoçyalı Fransız. Nasıl mı? Lütfen yazıyı okuyunuz. (Garanti Bankası ve İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen Garanti Caz Yeşili - Compact Jazz etkinliği çerçevesinde Aqua Bassino 1 Mart Cumartesi saat 23:00'de Babylon'da olacak.)



İskoçya (Esscocia)'nın isli, ıslak sokaklarından kopup gelen Jason Robertson gerçekten de bir Fransız milliyetçisi. Tabii ki düşündüğünüz anlamda değil. O Fransa'nın en önemli plak şirketlerinden olan F-Com'un yükselen değeri. Günümüz modern, teknoloji flörtlü cazının, Fransız yorumunun bir savunucusu. Yapıtları birebir Fransız jazz-house'u ile örtüşüyor. Bazen daha atmosferik ve ambient karakterli olsalarda da Jason Robertson özünde tam bir Fransız!, saf kan bir "French House" prodüktörü ve daha fazlası.

Gerçeği söylemek gerekirse, eski millenium'un son demleri yaşanırken - diğer pek çok müzik türünde olduğu gibi - caz, house'un içinde daha çok yer almaya ve sesini giderek yükseltmeye başladı. Bu sayede bir çok caz sanatçısı, kendini elektronik müziğin farklı biçimleriyle ifade etme şansını elde etmiş oldu.
Uygarlığın en gelişmiş ve entellektüel müzikal yansımalarından biri olan caz, elektronik müzik ile flört edince bilindik klişelerin oldukça dışına taşılıp, yepyeni taşkın denizler hatta okyanuslar yaratılma noktasına geliniyor. Başka bir değişle, yaratıcılıkta sınır yok. Jazz, easy listening / downtempo ve French House'un harmanlandığı 'müzikal globalleşme' deneylerinde başı çeken kişi ise kesinlikle "Aqua Bassino".

"Aqua Bassino", Jason Robertson'un taze fikirleri ve fantazilerinin hayat bulduğu, gerçek olduğu alter egosu. Edinburgh'da, bir takım funk-jazz gruplarında bas gitar çalarak müzikal kariyerine başlayan Jason Robertson, daha sonraları davul ve perküsyon çalmayı da ihmal etmiyor. Yıllarca pek çok farklı ülke ve kulüpte çalıp bir çok sanatçıyla tanışma fırsatı bulan Robertson, zamanla elektronik müzik, jazz, soul ve funk'ı sentezleyeceği, içerisine sıcak etnik vokaller serpiştireceği bir konsept üzerinde çalışmalara başlıyor. Bu uzun ve itinalı çalışmaların sonunda ortaya çıkan sound, bahsettiğimiz Jason Robertson alter egosu "Aqua Bassino"nun tüm prodüksiyonlarında kendini açıkça belli ediyor.

Aqua Bassino prodüksiyonlarının F-Com label'ından yayınlanması ise hiç de rastlantısal bir durum değil. F-Com, Robertson'un Fransız milliyetçiliğini! erken dönemde farkederek onu partisine davet ediyor. 1996 yılında, ilk Aqua Bassino release'i olan "Swirl" yayınlanıyor. Daha sonraki yıllarda yine F-Com'dan yayınlanan EP'ler ise, Aqua Bassino'ya duyulan hayranlık ve saygının her geçen gün artmasına sebep oluyor.

2001 yılında, merakla beklenen ilk uzun çalar 'Beats N Bobs', French house ve caz'ın mükemmel uyumunu, etnik ve atmosferik ambient etkilerle lezzetlendirirken, Aqua Bassino'nun fantastik müzikal evreninin büyüklüğünü gözler önüne seriyor. Albümde Bassino'ya, İskoç Caz sahnesinin başarılı saksafon sanatçısı Martin Kershaw ve trompetçi Colin Steele eşlik ediyorlar. "UK Jazz Singer OF The Year" ödüllü Nikki King'in meleksi vokalleri albüme ruh katarken, Frederic Galliano'nun "Love is Here to Stay!"ine hayat veren Afrikalı diva Nahava Doumbia, yine döktürerek albümdeki tropik atmosferi pekiştiriyor. 'Beats N Bobs' albümü ile Aqua Bassino müzikal kariyerinin (belki de elektronik müzik kariyeri demeliyiz çünkü kendisi caz müzisyeni iken de, Londra'dan Ibiza'ya kadar pek çok şehirde çalma fırsatı bulmuş) zirvesinde olduğunu işaret ediyor.

2003 yılına yepyeni bir EP'yle giren Aqua Bassino, Staci Smith'in sıcak vokaliyle ısınan "We Could Be Friends"(EP ile aynı ismi taşıyor) ve "I Wanna Get Down" parçalarıyla dans pistlerini tüm yıl boyunca alev alev yakacak gibi gözüküyor.
Aqua Bassino'nun Babylonda 1 Mart akşamı Garanti Caz Yeşili kapsamında sergileyeceği performansı kesinlikle ve şiddetle kaçırmamanızı diliyorum.


Christopher Çolak
26 Şubat 2003
Bu yazı daha önce İKSV'nin projesi olan İstanbuldostları.org'da yayınlanmıştır.

Articles
 

Durum Değerlendirmesi Vol. 4

Durum Değerlendirmesi Vol. 4
Umarım görüşmeyeli güzel günler geçirmiş, anıları belleğinize işlemişsinizdir. more

Durum Değerlendirmesi Vol. 3

Durum Değerlendirmesi Vol. 3
Geçen sayıda yağmur bile yağmıyor derken şimdi her yer bembeyaz! Üstelik daha da ciddi soğuklarla… more

Durum Değerlendirmesi Vol. 2

Durum Değerlendirmesi Vol. 2
Şehre hala neredeyse hiç yağmur düşmese de sokaklar giderek kalabalıklaşmaya, hava soğumaya ve 'ortam' oluşmaya… more

Warp 20

Warp 20 Yaşında, Hala İlk Günkü Gibi Taze
Warp Öyle verimli bir ağaç ki, 20 yıldır dört mevsim meyve veriyor. İklim, deprem, kriz… more

Durum Değerlendirmesi Vol. 1

Durum Değerlendirmesi Vol. 1
Türkiye'nin en önemli müzik paylaşım merkezi ve kulübü olan Babylon yeni bir dergiyle karşımızda. Asıl… more

gigolo182cds

Abe Duque : American Gigolo II
'Büyük Elma'nın büyük techno prodüktörlerinden Abe Duque, International Deejay Gigolo Records’un ikinci mix albüm serisini… more
DJ Kicks : Daddy G, bekli de en iyisi!
Son olarak Norveçli prodüktör Erlend Øye’nin kendine has üslubuyla şekillenen DJ Kicks serisinin yeni versiyonunda… more
Tekrar et: Repeat Repeat - Squints
Repeat Repeat, adı gibi repetitif müzikler yapıyor mu sanıyorsunuz? Yanılıyorsunuz! Onların yaptığı: "Eğitimli dans pistleri… more
Techno'nun yükselen değeri Alexander Kowalski
Alman techno müzik arenasına adım attığı 1997 yılından günümüze, değişik takma adlar altında değişik plak… more
Stereo MC's festivaldeki en renkli konserdi
Festival programini ilk gördüğümde "-9. Uluslararası İstanbul Caz Festivali'nin en renkli ve çizgi dışı gecesi… more
Soğuk Şehirden Sıcak Sesler: NuSpirit Helsinki
Finlandiya’nın Helsinki şehrinden misafirlerimiz var. Afro, latin ve Afro-Amerikan etkileşimli sound’lar, funk, soul ve caz’ın… more
Caz ırmağının üzerinde elektronik köprüler
Her geçen gün daha da yoğunlaşan, belirginleşen bir birliktelik. Elektronika ve Caz. Caz ırmağının üzerindeki… more
Herbert yoktu , Pressure Drop ve Organic Audio vardı
10. İstanbul Caz Festivalinin kapanış aktivitesi Groovology, Matthew Herbert Büyük Bandosunun eksikliğine rağmen, Organic Audio… more
Elektronik müziğin akustik flörtçüsü Matthew Herbert
Elektronik müziğin akustik flörtçüsü, on parmağında on marifet Matthew Herbert, muhteşem bir orkestrasyonla oluşturduğu ‘The… more
House’a Fransız dokunuşu: Llorca
Ünlü Fransız aşçı Ludovic Llorca Şubat ayının 28'inde sevilen restaurant 'Babylon'da uygulamalı "French House" tarifleri… more
İskoçyalı Fransız: Aqua Bassino
Fransa, tarihinden bu günlere yadigar kalan milliyetçiliğini maalesef bir çok anlamda yitirdi. Verebileceğim en basit… more
Jay Kay ve çetesi İstanbul’da eylem hazırlığında
İçinizde, "Jay Kay'i tanımıyorum ki, o da kim?" diyenler var ise -ki ihtimal vermiyorum- onlara… more
Goldfrapp de 80’li yıllar virüsünü kaptı
Goldfrapp'de kendinden beklenmedik şekilde, etrafa yayılan elektro-clash ve elektro-pop virüsünü kapmış, yatağa düşmüş. İyileştiğinde ise… more
Rock’n Coke kasabasından izlenimler…
6-7 Eylül'de Hezarfen Havaalanı'nda Coca-Cola sponsorluğunda ve Pozitif, İKSV işbirliğiyle düzenlenen Rock'n Coke festivali'nin ardından… more
Kirk Degiorgio sunar: As One - So Far (So good)
Ubiquity Records'un önemli şahsiyeti As One'ın 12 yıllık müzikal yolculuğunu gözler önüne seren retrospektif albüm… more