Reviews
Singles
Albums
Features
Interviews
Articles
Local
Clubs
Agenda
Music
Playlists
Labels

Caz ırmağının üzerinde elektronik köprüler
Her geçen gün daha da yoğunlaşan, belirginleşen bir birliktelik. Elektronika ve Caz. Caz ırmağının üzerindeki elektronik köprüler giderek artıyor. Çeşit çeşit ve farklı mimaride binlerce köprü inşa edildi bile. “Neden caz eğitimi almış olan, caz icra eden prodüktörler giderek daha çok ve sadece elektronik müzik yapıyorlar? Ve neden ortaya koydukları ürünler, diğer meslektaşlarından çok daha ilerici/yenilikçi?”



Caz eğitimi almak, bu kavramın içinde yoğurulup kimlik kazanmak. Müzikal bir enstrümanı yetkin bir biçimde kullanabilmek. Akustik sınırlarını bilip üzerinde mutlak hakimiyet kurabilmek. Bu tür meziyetler elektronika için gerekli olmasalar da, caz ve elektronik müziğin birleştiği noktalarda –o ince sınırda- oldukça önem kazanıyorlar. Özgürlük, teknik ve insan aklının zirvesi olan cazın, teknolojik nimetlerle buluşturulduğu, dijital dünya ile flört ettirildiği projeler giderek artıyor.

Caz müzisyenleri özgürlüklerini arttırmak pahasına elektronik müzik icra etmeye veya kendi cazlarını elektronikleştirmeye başladılar. Bazıları azar azar yüzüyor, ufak kulaçlarla kıyıdan fazla uzaklaşmıyorken, bazıları ise kendilerini elektronika’nın serin sularına bırakıp fazla açılıyorlar. Sonunda eski bir caz davulcusunun minimal techno’cu olduğuna veya eski quartet üyesi bir kontrbasçının donwntempo/lounge müzikler ile gereğinden fazla haşır neşir oluşuna şahit oluyorsunuz.

İlk başta; “gelip geçici bir heves, nasıl olsa biter” diye düşünülse de, yıllar geçtikçe bir çok caz müzisyeni tamamen elektronik müziğe doğru ivmelendi. Sasu Ripatti (Luomo ve ya Vladislav Delay olarak tanıyoruz), Dzihan&Kamien, Phill Parnell, JohannesEnders ve daha pek çoğu artık sadece elektronika ile ilgileniyor. Daha muhafazakar olanlar ise, EST(Esbjörn Svensson Trio) veya Nils Peter Molvaer gibi elektronik ve teknolojik nimetleri kendi cazlarının içinde yedirip öğütüyorlar. Bazen akustik bir enstrüman’dan özel ekipman yardımıyla dijital sesler çıkarıyor, bazense bir TT’ile birlikte cazlarını icra ediyorlar. Cazın kurallarına göre oynamaktansa elektronik mızıkçılık yapmayı seçiyorlar.

Denver’daki Lamount School Of Music’de artık cazcılara özel elektronik enstrüman ve ekipman dersleri veriliyor. Benzer müfredat ve örnekler dünya üzerinde pek çok eğitim kurumunda hızla kabul görmeye devam ediyor. Elektronik oyuncakların teknolojik albenisine kapılan binlerce caz öğrencisi ve müzisyense, elektronika denizinin derinliklerine yol alıyor. Seslerin sınırlarını aşıp, onları notalara dökmeye, olamayacak şeyleri oldurmaya çalışıyor.

Doğaçlamanın ve kavramsallığın sonsuzlukta erimesi olan cazı bir kenara itip, elektronik müziğin sınırsızlığını, varoluşa karşı gelişini yeğliyorlar.

“Caz mı giderek elektronikleşiyor? Yoksa elektronika mı caz oluyor?” sorusu giderek daha yoğun bir biçimde tartışıla dursun, elektronika ile ilgilenen caz müzisyenleri ortaya koydukları ürünler ve ilerici eserlerle hemen göze çarpıyorlar. Elektronika’cı ex-cazcılar, elektronik müziğin en parlak ve güncel örneklerini vermeye, geleceğin standartlarını şimdiden koymaya başladılar bile. Farkında olmasalar da üstlendikleri bu misyonerlik, aldıkları caz eğitiminin onlara kazandırdığı erdemlerin ve meziyetlerin bir sonucu.

İster elektronikleşsin, ister rocklaşsın, isterse asiditesi arttırılsın, caz hep cazdır ve asla tam olarak değişmez, parçalara bölünemez. Elektronika ise caz’ın farklı bir boyutta benzer prensiplerle icra edilmesinden ibarettir. Doğaçlamanın, teknolojinin ve insan aklının caz’da olduğu gibi notalara, seslere dökülmesidir.
- Peki Nereye kadar ve ne kadar özgürlük? 
- Gittiği yere, en sona, sonsuza kadar…


Christopher Çolak
2003

Articles
 

Durum Değerlendirmesi Vol. 4

Durum Değerlendirmesi Vol. 4
Umarım görüşmeyeli güzel günler geçirmiş, anıları belleğinize işlemişsinizdir. more

Durum Değerlendirmesi Vol. 3

Durum Değerlendirmesi Vol. 3
Geçen sayıda yağmur bile yağmıyor derken şimdi her yer bembeyaz! Üstelik daha da ciddi soğuklarla… more

Durum Değerlendirmesi Vol. 2

Durum Değerlendirmesi Vol. 2
Şehre hala neredeyse hiç yağmur düşmese de sokaklar giderek kalabalıklaşmaya, hava soğumaya ve 'ortam' oluşmaya… more

Warp 20

Warp 20 Yaşında, Hala İlk Günkü Gibi Taze
Warp Öyle verimli bir ağaç ki, 20 yıldır dört mevsim meyve veriyor. İklim, deprem, kriz… more

Durum Değerlendirmesi Vol. 1

Durum Değerlendirmesi Vol. 1
Türkiye'nin en önemli müzik paylaşım merkezi ve kulübü olan Babylon yeni bir dergiyle karşımızda. Asıl… more

gigolo182cds

Abe Duque : American Gigolo II
'Büyük Elma'nın büyük techno prodüktörlerinden Abe Duque, International Deejay Gigolo Records’un ikinci mix albüm serisini… more
DJ Kicks : Daddy G, bekli de en iyisi!
Son olarak Norveçli prodüktör Erlend Øye’nin kendine has üslubuyla şekillenen DJ Kicks serisinin yeni versiyonunda… more
Tekrar et: Repeat Repeat - Squints
Repeat Repeat, adı gibi repetitif müzikler yapıyor mu sanıyorsunuz? Yanılıyorsunuz! Onların yaptığı: "Eğitimli dans pistleri… more
Techno'nun yükselen değeri Alexander Kowalski
Alman techno müzik arenasına adım attığı 1997 yılından günümüze, değişik takma adlar altında değişik plak… more
Stereo MC's festivaldeki en renkli konserdi
Festival programini ilk gördüğümde "-9. Uluslararası İstanbul Caz Festivali'nin en renkli ve çizgi dışı gecesi… more
Soğuk Şehirden Sıcak Sesler: NuSpirit Helsinki
Finlandiya’nın Helsinki şehrinden misafirlerimiz var. Afro, latin ve Afro-Amerikan etkileşimli sound’lar, funk, soul ve caz’ın… more
Caz ırmağının üzerinde elektronik köprüler
Her geçen gün daha da yoğunlaşan, belirginleşen bir birliktelik. Elektronika ve Caz. Caz ırmağının üzerindeki… more
Herbert yoktu , Pressure Drop ve Organic Audio vardı
10. İstanbul Caz Festivalinin kapanış aktivitesi Groovology, Matthew Herbert Büyük Bandosunun eksikliğine rağmen, Organic Audio… more
Elektronik müziğin akustik flörtçüsü Matthew Herbert
Elektronik müziğin akustik flörtçüsü, on parmağında on marifet Matthew Herbert, muhteşem bir orkestrasyonla oluşturduğu ‘The… more
House’a Fransız dokunuşu: Llorca
Ünlü Fransız aşçı Ludovic Llorca Şubat ayının 28'inde sevilen restaurant 'Babylon'da uygulamalı "French House" tarifleri… more
İskoçyalı Fransız: Aqua Bassino
Fransa, tarihinden bu günlere yadigar kalan milliyetçiliğini maalesef bir çok anlamda yitirdi. Verebileceğim en basit… more
Jay Kay ve çetesi İstanbul’da eylem hazırlığında
İçinizde, "Jay Kay'i tanımıyorum ki, o da kim?" diyenler var ise -ki ihtimal vermiyorum- onlara… more
Goldfrapp de 80’li yıllar virüsünü kaptı
Goldfrapp'de kendinden beklenmedik şekilde, etrafa yayılan elektro-clash ve elektro-pop virüsünü kapmış, yatağa düşmüş. İyileştiğinde ise… more
Rock’n Coke kasabasından izlenimler…
6-7 Eylül'de Hezarfen Havaalanı'nda Coca-Cola sponsorluğunda ve Pozitif, İKSV işbirliğiyle düzenlenen Rock'n Coke festivali'nin ardından… more
Kirk Degiorgio sunar: As One - So Far (So good)
Ubiquity Records'un önemli şahsiyeti As One'ın 12 yıllık müzikal yolculuğunu gözler önüne seren retrospektif albüm… more