Reviews
Singles
Albums
Features
Interviews
Articles
Local
Clubs
Agenda
Music
Playlists
Labels

mobyl_400



Moby yeniden Voodoo Çocuğu
Moby yeniden Voodoo Çocuğu oldu: “Voodoo Child – Baby Monkey” LP


Moby 90’lı yıllarda daha clubby, ritmik ve sert prodüksiyonlarını yayınladığı “Voodo Child” ismini yepyeni bir uzunçalar albüm ile yeniden canlandırdı. “Voodo Child – Baby Monkey” LP’si 2 Şubat’ta yayınlandı.

Moby’nin birazcık maymun iştahlı olduğunu ve albümlerinde bir bütünlük sağlamak adına her nabza şerbet verecek parçalarla düzenlemektense o albümü bütünüyle bir türe ayırmasıyla, yani keskin dönüşleriyle ifade edebiliriz. Başarılı bir elektronik albümden sonra sadece rock ve türevlerini içeren bir albüm yapmayı en azından stratejik açıdan bir çok prodüktör seçmez. Moby’nin ise stratejilerle işi yoktur. O sadece hissettiği, etkilendiği, o an içinde bulunduğu ve arzuladığı seslere hayat verir. Prodüksiyonları ve uzunçalarlarındaki gidişat her zaman hayat akışı ve hayatı yaşayış biçimiyle bütünlük arz etmiştir.

Son olarak 2002 yılında “18” isminde alternatif pop rock ve akustik ağırlıklı bir albüm yayınlayan Moby, kendi iç dünyasındaki yoğunlukları ve hayatında o an yaşananları bir anlamda dizelere ve notalara döküyordu. Kült kategorisine çoktan erişmiş bir sanatçı olarak Moby için 30’lu yaşlarının sonlarına doğru yaklaşmışken(tam olarak 39), keskin geri dönüşlerden başka yapılabilecek pek fazla bir şey kalmadığı ise aşikar. 2003 yılında white label olarak etrafta gezinen proggressive “Go (2003 Remix)”i ve Moby’nin müzikal tarihinde bir ilk olan MixMag kasım sayısı için yaptığı mixtape albüm, özellikle “Play”, “18” gibi daha ağır aksak seyreden uzunçalar prodüksiyonların ardından daha dans edilebilir ve clubby bir albüm gelebileceği, yani Moby’den bu tür yeni bir U dönüşün gelme ihtimali kafalarda giderek daha büyük bir soru işareti uyandırmaya başlamıştı.

Bu sıralarda sessiz sedasız “18” albüm turnesini sürdüren Moby, gününü gün ediyor, “18”in semeresini alıyordu. Katıldığı pek çok partide ve özel gecelerde ise eski göz ağrısı clubbing ile içli dışlı oluyor, hareketli ritmik parçalarla dans ederken beyninde eski günlerdeki “Go!” parçası yankılanıyordu. 90’ların başında ve Rave patlamasının zirvesinde yayınladığı efsanevi 45’lik, hemen ardından müzik endüstrisinde popülerlik katsayısının artığı, ardından şöhreti yakaladığı dönemler hafızasında bir bir canlanıyordu. Hatta bir ara “Vood Child” monikeri altında ambient techno prodüksiyonlar yapmış ve underground arena’da da beğenilmişti. Ardından giderek akustikleşen, derinleşen ve beklide uslanan Moby, hayatı ile örtüşen ve paralel giden albümlere imza atmasına attı ama onun içinde her zaman aykırı bir yan, çılgın bir taraf vardı. “18” albümünden sonra yoğun şekilde hissettiği bu eksiklik onu kemirmeye başlamıştı. Giderek daha fazla mainstream yada popüler olmak onu rahatsız ededursun Moby, kendini bu durumdan kurtaracak çareleri ararken farkında olmadan bir gece, (Moby’nin kendi söylediğine bakılırsa) 2002 yılının sonlarında Glasgow’da kullanılmayan metro hattında yapılan çok gizli ve “underground” bir partide dinlediği sert, sexy ve kışkırtıcı parçalar ona ne yapması gerektiğini yüksek desibel’de fısıldadılar.

“18”in turnesi devam ederken Moby bir yandan da katıksız, özgür ve o eksikliğini hissettiği çılgın yanını yansıtacak parçaları kesip biçmeye başlamıştı bile. Parçalar bir uzunçaları dolduracak sayıya ulaştığında ise yıl çoktan 2004 olmuş ve yeni bir uzunçaların vakti gelip geçiyordu. 1996 yılında bir uzun çalar yayınladığı “Voodoo Child” alter egosu yeniden hayat bulacaktı. Moby severler yine şaşıracaktı. Nitekim böyle de olacak. 2 Şubat itibariyle tüm dünya’da dağıtımına başlanan “Voodoo Child – Baby Monkey” albümü,  “Eller havaya, haydi piste” türünden melodik dans motifleriyle bezeli, biraz klişe, biraz  nostaljik bir retro-Moby albümü.

12 parçadan oluşan albüm Moby’nin geçmişinden derin izler taşıyor. Albümün geneline yayılmış tüm vokal sample’ları, piyano riff’leri ve stringler “Everything is Wrong” ile başlayan Moby dünyasının değişmez motifleri. Melodi temeli üzerine kurulu albümde kullanılan artık yaşı geçkin string’lerden dolayı trance etkiler hissediliyor. 1996’daki “The End Of Everything” isimli ilk Voodoo Child albümüyle tek benzerlik ise son parça, “Synthesisers”. “Uhh Yeah”, “Take it home”, “Gotta be loose in yourself” gibi parçalar insanın içini fazlaca sıksa da albüm genel olarak vasatın üzerine çıkmayı başarıyor. Moby’nin MixMag albümünde de yer alan “Harpie”,”Lights in your eyes”, “Strings” ve “Gone” ise benim şahsi favorilerim. Moby’nin günümüz elektronik müzik arenasına göre artık eski sayılabilecek fikirleri ve yenileme ihtiyacı duymadığı kayıt teknikleri elektronik müzik arenasındaki duruşunu belli ediyor olsa da sonuçta bir Moby albümü olması, uzunçaların siluetini ister istemez etkiliyor. Albüm için söylenecek çok fazla şey yok. Moby’yi seviyorsanız, Moby’nin eski prodüksiyonlarının özlemini duyuyorsanız, “bebek maymun” hoşunuza gidecek.


Christopher  Çolak
06 Şubat 2004
Bu yazı daha önce Clubintro.com'da yayınlanmıştır.

Articles
 

Durum Değerlendirmesi Vol. 4

Durum Değerlendirmesi Vol. 4
Umarım görüşmeyeli güzel günler geçirmiş, anıları belleğinize işlemişsinizdir. more

Durum Değerlendirmesi Vol. 3

Durum Değerlendirmesi Vol. 3
Geçen sayıda yağmur bile yağmıyor derken şimdi her yer bembeyaz! Üstelik daha da ciddi soğuklarla… more

Durum Değerlendirmesi Vol. 2

Durum Değerlendirmesi Vol. 2
Şehre hala neredeyse hiç yağmur düşmese de sokaklar giderek kalabalıklaşmaya, hava soğumaya ve 'ortam' oluşmaya… more

Warp 20

Warp 20 Yaşında, Hala İlk Günkü Gibi Taze
Warp Öyle verimli bir ağaç ki, 20 yıldır dört mevsim meyve veriyor. İklim, deprem, kriz… more

Durum Değerlendirmesi Vol. 1

Durum Değerlendirmesi Vol. 1
Türkiye'nin en önemli müzik paylaşım merkezi ve kulübü olan Babylon yeni bir dergiyle karşımızda. Asıl… more

gigolo182cds

Abe Duque : American Gigolo II
'Büyük Elma'nın büyük techno prodüktörlerinden Abe Duque, International Deejay Gigolo Records’un ikinci mix albüm serisini… more
DJ Kicks : Daddy G, bekli de en iyisi!
Son olarak Norveçli prodüktör Erlend Øye’nin kendine has üslubuyla şekillenen DJ Kicks serisinin yeni versiyonunda… more
Tekrar et: Repeat Repeat - Squints
Repeat Repeat, adı gibi repetitif müzikler yapıyor mu sanıyorsunuz? Yanılıyorsunuz! Onların yaptığı: "Eğitimli dans pistleri… more
Techno'nun yükselen değeri Alexander Kowalski
Alman techno müzik arenasına adım attığı 1997 yılından günümüze, değişik takma adlar altında değişik plak… more
Stereo MC's festivaldeki en renkli konserdi
Festival programini ilk gördüğümde "-9. Uluslararası İstanbul Caz Festivali'nin en renkli ve çizgi dışı gecesi… more
Soğuk Şehirden Sıcak Sesler: NuSpirit Helsinki
Finlandiya’nın Helsinki şehrinden misafirlerimiz var. Afro, latin ve Afro-Amerikan etkileşimli sound’lar, funk, soul ve caz’ın… more
Caz ırmağının üzerinde elektronik köprüler
Her geçen gün daha da yoğunlaşan, belirginleşen bir birliktelik. Elektronika ve Caz. Caz ırmağının üzerindeki… more
Herbert yoktu , Pressure Drop ve Organic Audio vardı
10. İstanbul Caz Festivalinin kapanış aktivitesi Groovology, Matthew Herbert Büyük Bandosunun eksikliğine rağmen, Organic Audio… more
Elektronik müziğin akustik flörtçüsü Matthew Herbert
Elektronik müziğin akustik flörtçüsü, on parmağında on marifet Matthew Herbert, muhteşem bir orkestrasyonla oluşturduğu ‘The… more
House’a Fransız dokunuşu: Llorca
Ünlü Fransız aşçı Ludovic Llorca Şubat ayının 28'inde sevilen restaurant 'Babylon'da uygulamalı "French House" tarifleri… more
İskoçyalı Fransız: Aqua Bassino
Fransa, tarihinden bu günlere yadigar kalan milliyetçiliğini maalesef bir çok anlamda yitirdi. Verebileceğim en basit… more
Jay Kay ve çetesi İstanbul’da eylem hazırlığında
İçinizde, "Jay Kay'i tanımıyorum ki, o da kim?" diyenler var ise -ki ihtimal vermiyorum- onlara… more
Goldfrapp de 80’li yıllar virüsünü kaptı
Goldfrapp'de kendinden beklenmedik şekilde, etrafa yayılan elektro-clash ve elektro-pop virüsünü kapmış, yatağa düşmüş. İyileştiğinde ise… more
Rock’n Coke kasabasından izlenimler…
6-7 Eylül'de Hezarfen Havaalanı'nda Coca-Cola sponsorluğunda ve Pozitif, İKSV işbirliğiyle düzenlenen Rock'n Coke festivali'nin ardından… more
Kirk Degiorgio sunar: As One - So Far (So good)
Ubiquity Records'un önemli şahsiyeti As One'ın 12 yıllık müzikal yolculuğunu gözler önüne seren retrospektif albüm… more