Reviews
Singles
Albums
Features
Interviews
Articles
Local
Clubs
Agenda
Music
Playlists
Labels

ccoxl_400



İlk senaryo denemesi: Carl Cox
Aşağıda okuyacaklarınız bir filmden değil gerçek olaylardan esinlenerek anlatılmıştır. Yaşanan olaylar ve insanların çoğu gerçektir.



Sahne 1:
60'lı yılların ortaları. Barbados adası. Limandayız. Herzamanki gibi ılık ve hafif şiddetli bir rüzgar var. Gemi yaklaşıyor, limana yanaşıyor. İskelede pek çok insan var. Bir daha geri dönmemek üzere buraya geldikleri, bagajlarından ve yüz ifadelerinden belli. Herkez gemiye biniyor. Ve gemi gözyaşları arasında yavaşça gözden kayboluyor. İstikamet İngiltere…

Sahne 2:
Bu sefer 70'li yılların sonlarındayız. Manchester'ın orta halli semtlerinden birinde yine orta halli bir evdeyiz. Evde ilginç bir ambians var. Müzik sesi, eğlenen insanların gürültüsü dışarı taşıyor. Belli ki evde bir parti var. Herkez dans ediyor ve oldukça eğleniyor. MG's, Booker T, Aretha Fanklin hatta Elvis Presley. Soul, Funk, rock'n'roll, blues, herkeze göre birşeyler var. O da ne! Pikabın başındaki çocuk dikkatimizi çekiyor. Şarkılar bitince plakları o değiştiriyor. Hatta bir ara plak seçimini de çocuk yapıyor gibi geliyor bize. Hadi canım!. Ama belli ki çocuk müzikle çok ilgili. Parti bitiyor, misafirler ayrılıyor. Ev toparlanıyor. Çocuk yine plakların başında, onları seyrediyor, hayal kuruyor…

Sahne 3:
80'ler. Tam olarak 1986. Brighton'da yine yağmur yağıyor. Otobüs durağındaki flyer ilgimizi çekiyor, yakından bakıyoruz. Flyer 'Shoom' adında yeni açılacak bir kulübün açılış gecesindeki parti ile ilgili. Çalacak isimlerin arasında tanımadığımız bir isim var. Car Cox. House çaldığından bahsediliyor. Ve Manchester'lı olduğundan. House bu yıllarda çok popüler. Disco müziği yerini yavaş yavaş house denen benzer ritimli eğlenceli müziğe bırakıyor. Kararımızı veriyoruz. Yeni trendlerden uzak kalmaya niyetimiz yok, üstelik radyolardan dinlediğimiz kadarıyla hoşumuza da gidiyor. Hadi gidelim bakalım…

Son Sahne:
2 Yıl sonrası. Londra'da sakin bir akşam. Gençlerin aralarındaki konuşmalara kulak misafiri oluyoruz. Acid-House çılgınlığı heryeri sarmış. Evet artık eminlermiş ikinci bir "Summer Of Love " dalgası yoldaymış. Happy Hardcore isimli garip bir müziğin varlığından bahsediyorlar. Bir de şu gece kulüplerine "Rave" deme modası çıkmış. Gizli partiler yapılıyormuş. Bu partilere de Rave deniyormuş, uyuşturucu ve içki su gibi akıyormuş.

Saat sabah 10:30. Güneşli bir Pazar, ama kime ne! Herkezin dikkati başka yerde. Gayet normal çünkü bir ravedeyiz ve pikapların başındaki Carl Cox'tan başkası değil.
Carl Cox, 'Sunrise Rave'inde, daha sonra dj'lik tarihi için bir ilk olacak 'üç pikap' denemesini gerçekleştirir. Bu denemeden sonra Carl Cox "The 3 Deck Wizard "olarak ün kazanırr. Ve hayatı hiçbir zaman eskisi gibi olmaz.

O artık süperstar bir dj'dir. Ünü Londra sınırlarını aşmıştır. İngiltere club-rave sahnesinde en çok aranan şahsiyettir. Paul Oakenfold ile olan dostluğu sonrasında Oakenfold onu kendi plak şirketi Perfecto için prodüksyon yapmaya ikna eder. Carl Cox her geçen gün başarılarına yenilerini eklemektedir. 1992 yılında Perfecto etiketiyle çıkan ilk EP "I Want You" İngiltere listelerinde 23 numaraya kadar yükselerek Cox'u ünlü İngiliz müzik şovu Top Of The Pops'a çıkartır. İkinci EP "Does It Feel Good To You" UK Top 40'tan uzun süre inmez.

Bu sırada rave akımının yakıcı ateşi yavaş yavaş sönmektedir. Hardcore-breakbet-Jungle denilen Londra'ya özgü farklı ve yeni bir sound ada'yı sarar. Cox'un yakın ahbapları Fabio ve Grooverider bu akımdan çok etkilenip bu yeni akımın izinden ilerlerler. Cox ise bu yeni akımdan etkilenmesine rağmen Avrupa ve özellikle Amerikada çok popüler olmaya başlayan house, acid-house'tan şaşmaz ve çalışmalarını bu doğrultuda sürdürür.

Detroit ve Chigaco'daki gelişmelerden oldukça etkilenen Cox, setlerinde artık techno'ya da yer vermektedir. Techno, Almanya ve Belçika'da da yükselen bir değerdir. Carl Cox'a artık Avrupanın kapıları da açılmıştır.
Bu arada Cox, kendi labellarını kurmayı da ihmal etmez. İlk olarak Techno prodüksyonlara yer verdiği MMR daha sonra ise techno-house sahnesine Josh Abraham's, Trevor Rockliffe ve Dj Dan gibi isimleri kazandıran "Worldwide Ultimatum'u kurar. Yine kendisine ait üçüncü bir label olan ve biraz daha ticari kaygılar taşıyan prodüksyonların yayınlandığı "Worldwide Ultimatum"dan sırasıyla "Two Paintings and A Drum" ve "Phoebus Apollo" Ep'lerini yayınlar.

250.000 kopya satan F.A.C.T(Future Alliance of Communication & Technology) adındaki techno toplaması ise bir anda tüm dikkatlerin yeniden Cox'a çevrilmesine neden olur. Bu olay F.A.C.T II'nin ve "At The End Of Cliché" adındaki çok başarılı albüm projelerinin hayat bulmasını ve Cox'un adının artık techno ile birlikte anılmasını sağlamıştır.
Bu dönem Carl Cox'un dj'lik kariyerindeki doruk noktasıdır. Cox Sırasıyla,iki yıl üstüste IDA(International Dance Awards)"No.1 Dj" ödülünü alır. İngiltere ve Avrupadaki bir çok önemli müzik dergisi tarafından defalarca en iyi dj seçilir ve dj listelerinin en başında yer alır. 1998 yılında ise Berlin'deki efsanevi ilk Love Parade'de bir milyondan fazla kişiye çalma zevkine erişir.

Başarılı albümlerini ve Avrupa'daki prestijini, iyi bir reklam olarak kullanan Cox, artık yılda 100.000 mil yol kateden, Avustralya'dan Güney Afrika'ya, Singapur'dan İspanya'ya dünyanın her köşesindeki en seçkin kulüplerde çalan dev bir isim hatta bir marka haline gelir.

Londra'da Jim Masters ile birlikte Ultimate Base adındaki kulübü kuran Cox, yine bu dönemde kapılarını açan MOS ile birlikte Londra'daki müzik ve clubbing turizminin öncüsü olur. Laurent Garnier, Judge Jules, Colin Dale, Luke Slater gibi dev isimleri, kendi dj'lik ajansı "Ultimate " çatısı altında birleştirerek bu dj'lerin booking'ini yapar. Bütün bu işlerinden arta kalan zamanda ise bir dönem Radio One'da daha sonra ise Kiss Fm'de programlar hazırlar.

Bu kadar çok şeyi 18 yıllık dj'lik kariyerine sığdırmayı başaran ender dj'den biri Car Cox. Geçmişte ve günümüzde yaptıklarıyla, techno-house arenasının en çok sevilen, prestij gören ismi, klişe bir değişle "yaşayan efsanesi".

Christopher Çolak
Bu yazı daha önce İKSV'nin projesi olan İstanbuldostları.org'da yayınlanmıştır.

Articles
 

Durum Değerlendirmesi Vol. 4

Durum Değerlendirmesi Vol. 4
Umarım görüşmeyeli güzel günler geçirmiş, anıları belleğinize işlemişsinizdir. more

Durum Değerlendirmesi Vol. 3

Durum Değerlendirmesi Vol. 3
Geçen sayıda yağmur bile yağmıyor derken şimdi her yer bembeyaz! Üstelik daha da ciddi soğuklarla… more

Durum Değerlendirmesi Vol. 2

Durum Değerlendirmesi Vol. 2
Şehre hala neredeyse hiç yağmur düşmese de sokaklar giderek kalabalıklaşmaya, hava soğumaya ve 'ortam' oluşmaya… more

Warp 20

Warp 20 Yaşında, Hala İlk Günkü Gibi Taze
Warp Öyle verimli bir ağaç ki, 20 yıldır dört mevsim meyve veriyor. İklim, deprem, kriz… more

Durum Değerlendirmesi Vol. 1

Durum Değerlendirmesi Vol. 1
Türkiye'nin en önemli müzik paylaşım merkezi ve kulübü olan Babylon yeni bir dergiyle karşımızda. Asıl… more

gigolo182cds

Abe Duque : American Gigolo II
'Büyük Elma'nın büyük techno prodüktörlerinden Abe Duque, International Deejay Gigolo Records’un ikinci mix albüm serisini… more
DJ Kicks : Daddy G, bekli de en iyisi!
Son olarak Norveçli prodüktör Erlend Øye’nin kendine has üslubuyla şekillenen DJ Kicks serisinin yeni versiyonunda… more
Tekrar et: Repeat Repeat - Squints
Repeat Repeat, adı gibi repetitif müzikler yapıyor mu sanıyorsunuz? Yanılıyorsunuz! Onların yaptığı: "Eğitimli dans pistleri… more
Techno'nun yükselen değeri Alexander Kowalski
Alman techno müzik arenasına adım attığı 1997 yılından günümüze, değişik takma adlar altında değişik plak… more
Stereo MC's festivaldeki en renkli konserdi
Festival programini ilk gördüğümde "-9. Uluslararası İstanbul Caz Festivali'nin en renkli ve çizgi dışı gecesi… more
Soğuk Şehirden Sıcak Sesler: NuSpirit Helsinki
Finlandiya’nın Helsinki şehrinden misafirlerimiz var. Afro, latin ve Afro-Amerikan etkileşimli sound’lar, funk, soul ve caz’ın… more
Caz ırmağının üzerinde elektronik köprüler
Her geçen gün daha da yoğunlaşan, belirginleşen bir birliktelik. Elektronika ve Caz. Caz ırmağının üzerindeki… more
Herbert yoktu , Pressure Drop ve Organic Audio vardı
10. İstanbul Caz Festivalinin kapanış aktivitesi Groovology, Matthew Herbert Büyük Bandosunun eksikliğine rağmen, Organic Audio… more
Elektronik müziğin akustik flörtçüsü Matthew Herbert
Elektronik müziğin akustik flörtçüsü, on parmağında on marifet Matthew Herbert, muhteşem bir orkestrasyonla oluşturduğu ‘The… more
House’a Fransız dokunuşu: Llorca
Ünlü Fransız aşçı Ludovic Llorca Şubat ayının 28'inde sevilen restaurant 'Babylon'da uygulamalı "French House" tarifleri… more
İskoçyalı Fransız: Aqua Bassino
Fransa, tarihinden bu günlere yadigar kalan milliyetçiliğini maalesef bir çok anlamda yitirdi. Verebileceğim en basit… more
Jay Kay ve çetesi İstanbul’da eylem hazırlığında
İçinizde, "Jay Kay'i tanımıyorum ki, o da kim?" diyenler var ise -ki ihtimal vermiyorum- onlara… more
Goldfrapp de 80’li yıllar virüsünü kaptı
Goldfrapp'de kendinden beklenmedik şekilde, etrafa yayılan elektro-clash ve elektro-pop virüsünü kapmış, yatağa düşmüş. İyileştiğinde ise… more
Rock’n Coke kasabasından izlenimler…
6-7 Eylül'de Hezarfen Havaalanı'nda Coca-Cola sponsorluğunda ve Pozitif, İKSV işbirliğiyle düzenlenen Rock'n Coke festivali'nin ardından… more
Kirk Degiorgio sunar: As One - So Far (So good)
Ubiquity Records'un önemli şahsiyeti As One'ın 12 yıllık müzikal yolculuğunu gözler önüne seren retrospektif albüm… more