Reviews
Singles
Albums
Features
Interviews
Articles
Local
Clubs
Agenda
Music
Playlists
Labels

bocl_400



Aklın Sınırlarında Elektronika: BOC
WARP. Electronica ve deneysel elektronik müzik denince akla ilk gelen, belki de bu konudaki en yetkin ve önemli label. Her zaman için öncü, yol gösterici ve istisnai durumlar hariç, trend belirleyici bir şirket.



Plaid, Aphex Twin, Two Lone Swordsmen, LFO, Vincent Gallo, Andrea Parker ve daha pek çok dev ismi bünyesinde barındırıyor olması WARP'un büyüklüğünün sebebini biraz açıklıyor olsa da, tahmin edersiniz ki bu saymış olduğumuz isimler, 'dev' ünvanını hak edene dek uzun ve çetrefilli, zaman zaman hayal kırıklıkları ve karamsarlıklarla dolu bir 'yol'da yürümüşlerdir. Sanatçıların bu yürüyüşlerindeki dostları ise öncelikle WARP ve kendi öz benlikleri, egoları olmuştur. WARP bu süreçte adeta bir altar ego şekline bürünmüş, sanatçılara şevk, ilham ve belki de başarının anahtarını sunmuştur. (İmkanlar ve parasal refah da cabası tabii.)

WARP'un her zaman için yeni ve denenmemişler üzerindeki ısrarı ve istekliliği, bazen de almış olduğu riskler, şirketin başarısının ve prestijinin büyük ölçüde sebebidir. WARP'un elektronik müzik piyasasına kendini bu şekilde kabul ettirmiş olmasının şirkete ağır bir misyon yüklediği de bir başka gerçek tabii ki.

Bu söylemiş olduklarımızdan varacağımız ve gelmek istediğimiz nokta ise WARP'un her zaman bize, 'sadık elektronik müzik dinleyicilerine' sunduğu nimetler, yani albümler, EP'ler.

Ve kısa zaman önce ise, bizce WARP'ta artık bir dev daha olduğunu belgeleyen bir albüm yayınlandı. Sözünü ettiğimz 'dev' 'Boards of Canada,' son albümleri 'Geogaddi'.

'Boards of Canada': Geogaddi
Çıkardıkları ilk single olan "Hi Scores"dan bu yana zaten kendine oldukça büyük çaplı bir hayran kitlesi edinmiş olan 'Boards of Canada' (isimlerinde ne kadar Canada adı geçse de bu kadar büyük bir müzikal duygusallığın, karmaşanın, melankolinin ve kompozisyon başarısının yine 'ada'dan bu sefer biraz daha kuzeyden, İskoçya'dan geliyor olması insanı şaşırtmıyor) Marcus Eoin ve Michael Sandison ikilisi, 'Geogaddi' albümüyle WARP'un genel olarak hedeflediğinden çok daha büyük ve farklı bir başarı kazandı. Nasıl bir başarı mı? Albümleri electronica'nın daha önce girmeyi nadiren başardığı duvarların ardına geçti. Daha önce hiç bir electronica albümü tanıtımı yapmamış olan dergiler, bir ilk olarak 'Geogaddi'yi tanıttılar. Listelerine aldılar ve bu sayede, daha önce belki de hiç electronica albümü almamış olan insanlar, bu albümü aldılar, dinlediler ve sevdiler.

Yeni soundlar dinledikçe, kendini geliştirdikçe ve ufkunu genişlettikçe şüphesiz daha iyisini daha tatmin edicisini arıyor insanoğlu her zaman ve sonuçta 'Geogaddi'nin bu başarısı gösteriyor ki electronica, ticari kaygılar güden pek çok türün yanında uzanan uçsuz bucaksız bir deniz misali dinleyicilerini bekliyor ve her geçen gün sahip olduğu kitleyi arttırıyor. (Kesinlikle, hiçbirzaman house ve trance'te olduğu kadar tüketime yönelik ve popüler olmayarak!)

Ayrıca burdan yola çıkarak electronica'nın yükselişe geçtiğini veya house, trance vb. gibi ticari türlerin artık daha az rabet gördüğünü söyleyemesek de, dünya genelinde electronica severlerin arttığını veya en azından 'bi haber' olanların azaldığını kolaylıkla söyleyebiliriz.

'Geogaddi' albümüne dönecek olursak, 'Boards of Canada'nın sound'unda genellikle var olan karanlık ve melankolik duygular, dinleyicide korku ve tedirginlik hedefleyen efektler, synth'ler biraz daha ağırlık kazanmış. Ne zaman geleceği hiçbirzaman belli olmayan kick'ler ve loop'larda cabası. Marcus Eoin ve Michael Sandison ikilisi, albümdeki "music is math" veya "devil is in the details" şarkılarıyla (ki bizce albümün en önemli şarkıları) ile dinleyiciyi kendi hayal dünyasına, bazen geçmişine, korkularına hapsediyor. Bu hapsoluş ise karanlık bir zindandaki mahkumun uzun süre sonra ilk defa gün ışığını görünce duyduğu mutluluk veya dinginlik hissiyle son buluyor çoğu zaman.

Bu kadar karmaşık ve tezat teşkil eden duyguları aynı anda dinleyiciye hissettirebilmek tahminimizce 'Boards of Canada' üyelerinin kendi üzerlerinde daha önceden tecrübe edilmiş ve 'Music Has Right to the Children' albümünden sonra geçen uzun zamanı da açıklıyor olsa gerek.

Albüm genelindeki karanlık hava sizi ürkütmesin, hepimiz biliyoruz, korkularımızı, endişelerimizi, derinlerdeki duygularımızı. Ama asıl önemli olan, onlarla yüzleşebiliyor muyuz?
Cevabı, 'Boards of Canada' - Geogaddi'de.


Christopher Çolak
Bu yazı daha önce İKSV'nin projesi olan İstanbuldostları.org'da yayınlanmıştır.

Articles
 

Durum Değerlendirmesi Vol. 4

Durum Değerlendirmesi Vol. 4
Umarım görüşmeyeli güzel günler geçirmiş, anıları belleğinize işlemişsinizdir. more

Durum Değerlendirmesi Vol. 3

Durum Değerlendirmesi Vol. 3
Geçen sayıda yağmur bile yağmıyor derken şimdi her yer bembeyaz! Üstelik daha da ciddi soğuklarla… more

Durum Değerlendirmesi Vol. 2

Durum Değerlendirmesi Vol. 2
Şehre hala neredeyse hiç yağmur düşmese de sokaklar giderek kalabalıklaşmaya, hava soğumaya ve 'ortam' oluşmaya… more

Warp 20

Warp 20 Yaşında, Hala İlk Günkü Gibi Taze
Warp Öyle verimli bir ağaç ki, 20 yıldır dört mevsim meyve veriyor. İklim, deprem, kriz… more

Durum Değerlendirmesi Vol. 1

Durum Değerlendirmesi Vol. 1
Türkiye'nin en önemli müzik paylaşım merkezi ve kulübü olan Babylon yeni bir dergiyle karşımızda. Asıl… more

gigolo182cds

Abe Duque : American Gigolo II
'Büyük Elma'nın büyük techno prodüktörlerinden Abe Duque, International Deejay Gigolo Records’un ikinci mix albüm serisini… more
DJ Kicks : Daddy G, bekli de en iyisi!
Son olarak Norveçli prodüktör Erlend Øye’nin kendine has üslubuyla şekillenen DJ Kicks serisinin yeni versiyonunda… more
Tekrar et: Repeat Repeat - Squints
Repeat Repeat, adı gibi repetitif müzikler yapıyor mu sanıyorsunuz? Yanılıyorsunuz! Onların yaptığı: "Eğitimli dans pistleri… more
Techno'nun yükselen değeri Alexander Kowalski
Alman techno müzik arenasına adım attığı 1997 yılından günümüze, değişik takma adlar altında değişik plak… more
Stereo MC's festivaldeki en renkli konserdi
Festival programini ilk gördüğümde "-9. Uluslararası İstanbul Caz Festivali'nin en renkli ve çizgi dışı gecesi… more
Soğuk Şehirden Sıcak Sesler: NuSpirit Helsinki
Finlandiya’nın Helsinki şehrinden misafirlerimiz var. Afro, latin ve Afro-Amerikan etkileşimli sound’lar, funk, soul ve caz’ın… more
Caz ırmağının üzerinde elektronik köprüler
Her geçen gün daha da yoğunlaşan, belirginleşen bir birliktelik. Elektronika ve Caz. Caz ırmağının üzerindeki… more
Herbert yoktu , Pressure Drop ve Organic Audio vardı
10. İstanbul Caz Festivalinin kapanış aktivitesi Groovology, Matthew Herbert Büyük Bandosunun eksikliğine rağmen, Organic Audio… more
Elektronik müziğin akustik flörtçüsü Matthew Herbert
Elektronik müziğin akustik flörtçüsü, on parmağında on marifet Matthew Herbert, muhteşem bir orkestrasyonla oluşturduğu ‘The… more
House’a Fransız dokunuşu: Llorca
Ünlü Fransız aşçı Ludovic Llorca Şubat ayının 28'inde sevilen restaurant 'Babylon'da uygulamalı "French House" tarifleri… more
İskoçyalı Fransız: Aqua Bassino
Fransa, tarihinden bu günlere yadigar kalan milliyetçiliğini maalesef bir çok anlamda yitirdi. Verebileceğim en basit… more
Jay Kay ve çetesi İstanbul’da eylem hazırlığında
İçinizde, "Jay Kay'i tanımıyorum ki, o da kim?" diyenler var ise -ki ihtimal vermiyorum- onlara… more
Goldfrapp de 80’li yıllar virüsünü kaptı
Goldfrapp'de kendinden beklenmedik şekilde, etrafa yayılan elektro-clash ve elektro-pop virüsünü kapmış, yatağa düşmüş. İyileştiğinde ise… more
Rock’n Coke kasabasından izlenimler…
6-7 Eylül'de Hezarfen Havaalanı'nda Coca-Cola sponsorluğunda ve Pozitif, İKSV işbirliğiyle düzenlenen Rock'n Coke festivali'nin ardından… more
Kirk Degiorgio sunar: As One - So Far (So good)
Ubiquity Records'un önemli şahsiyeti As One'ın 12 yıllık müzikal yolculuğunu gözler önüne seren retrospektif albüm… more