Reviews
Singles
Albums
Features
Interviews
Articles
Local
Clubs
Agenda
Music
Playlists
Labels

jtenorl_400



Caz Şovmeni: Jimi Tenor
Özgürlüğüne fazlaca düşkün ve yaptığı her albümle plak şirketlerinin kafasını karıştıran Jimi Tenor, şubat ayının son artık hafta sonunda İstanbul’daydı. 27 ve 28 Şubat akşamları Babylon’daki herkese harika bir müzik ziyafeti çeken Tenor, teyatral sov yeteneklerini de sergilemeyi ihmal etmediği sahne şovlarıyla yine İstanbul’da eşi benzeri görülmemiş ilginç performanslardan birini gerçekleştirdi. Kitsch ve farklı tarzını her şekilde seyircisine yansıtmayı başaran ve mayıs ayında Kitty-Yo Records’dan yeni bir albüm yayınlayacak olan Jimi Tenor’la yaptığım röportajın yayınlanmamış kısımları sadece HalfStereo.com’da. İşte Jimi Tenor’a sorduğum ilginç sorular ve cevapları.



Daha önce verdiğin bir ropörtajda “MP3 çok iyi bir şey. Keşke dünya üzerindeki bütün büyük plak şirketleri batmış olsalar” Demiştin. Gerçekten de şu anda net label’ları giderek çoğalıyor. Release’lerini ücretsiz olarak kullanıma açıyorlar Ayrıca büyük plak şirketleri de back kataloglarını para karşılığında kullanıma açmaya başladılar. Sen bu konu hakkında ne düşünüyorsun ve yeni çıkaracağın albümünü sen de internet üzerinden yayınlamayı düşünür müsün?(Belirli bir ücret karşılığında tabii ki).
Hayır ben böyle bir şey planlamıyorum. Zaten bu olay plak şirketi ile alakalı. Belki birkaç parçamı i-tunes.com veya bu tip siteler satın alabilir bilemiyorum, fakat albümümü net üzerinden piyasaya sürmek gibi bir düşüncem yok. En azından şu an için

Şu anda ağırlıkla klavye ve piyano çalmana rağmen müziğe flüt ve saksofon ile başladın. Bu konuda ilgilisin, değişik ve farklı enstrümanlar çalmayı seviyorsun. Geleneksel Türk enstrümanlarıyla ilgileniyor musun?
Evet fakat Türk enstrümanlarını çalmak oldukça zor ve çaba gerektiriyor. Özellikle de üflemeliler. Benim bu kadar boş vaktim olmuyor, genellikle müzik çok fazla zamanımı alıyor ve bu tür ekstra aktivitelere ayıracak zamanım kalmıyor.

Türk müzisyenlerle herhangi bir işbirliği veya birliktelik düşünüyor musun?
Hayır düşünmüyorum. Birkaç yıl önce Türk klarnetçi ve perküsyoncularla çalışmıştım, gayet iyi bir deneyimdi ama buradaki müzisyenlerle yeni bir şeyler ortaya koymak gibi bir düşüncem şu an için yok.

Elektronik müzik ile hangi yoğunlukta ilgileniyorsun ? Grupları ve yeni çıkan albümleri takip ediyor musun? Mesela Richie Hawtin’in (Plastikman) – Closer albümünü dinledin mi? Eski günlerine dönüp çok daha elektronik bir albüm yapmayı hiç düşündün mü?
Hayır elektronik müzik ile ilgilenmiyorum. Bahsettiğin albümü dinlemedim. Elektronik müzik pek ilgimi çekmiyor doğrusu. Böyle bir albüm yapmaktansa birden fazla mikrofonun olduğu, koroların ve birlikte şarkıların söylendiği bir folk albümü yapmayı tercih ederim.

Müzikal perspektiften bakarak minimalizm hakkında ne düşüşnüyorsun? Bence İskandinav ve kuzey Avrupa  ülkelerindeki prodüktörler (özellikle elektronikçiler ve cazcılar)sanki bu kavrama biraz takık ve gereğinden fazla bağlılar. Bu durumda yaşam tarzı veya coğrafi konumun etkisi olabilir mi?
Sanırım soğuk iklimin ve dolayısıyla yaşam tarzının etkisi olabilir. Ayrica minimalizm ve minimal müzikal prodüksiyonlar son yıllarda giderek popülerleşti, bu da bir etken. Gerçi ben kendi prodüksiyonlarımda her zaman maksimuma ulaşmaya yani bir anlamda minimalizmin tam tersini ortaya koymaya çalışıyorum ve uzun süredir de Finlandiya’da yaşamıyorum.

Alman asıllı Türk prodüktör Can Oral aka Khan’ı müzik yapma konusunda ikna eden kişinin sen olduğu doğru mu?
Aslına bakarsan bir anlamda doğru. Can Oral’la Berlin’den arkadaştık ve ben NY’a yerleştikten sonra onu buraya çağırdım. Evde boş bir odam vardı gel beraber bir şeyler yapalım dedim, öyle başladı ama daha önce de Berlin’de müzikal prodüksiyonlarla ilgileniyordu.

Geçmişte oldukça ilginç, fantastik, garip filmler yaptın. Hatta İstanbul’da geçen, “Misse Jallu Luura”(Jallu nerede saklanıyor) ve “Kuolema İstanbullissa”(İstanbul’da ölüm) adında iki film çekmiştin. Yeni film projelerin var mı?
Bu filmleri sadece zevk için yapmıştık. Artık çok meşgulüm, çocuklarım var ve müziğe daha fazla konsantre olmalıyım. Belki ilerde 50 yaşımda falan olabilir.

Çok gastronomik bir bakış açısıyla olmamakla birlikte yeme içmeyi çok sevdiğini biliyorum. Özellikle biralar, et çeşitleri ve buğulama balık. Bu yemekeri İstanbul’da tatma fırsatın oldu mu? Yada Türk yemek spesiyallerini deneme fırsatın oldu mu?
Evet! (Gülüyor). Burada buğulama balık yediğimi hatırlamıyorum ama değişik ülkelerin spesiyallerini denemeye çalışıyorum. Rus mutfağını ve sık sık gitmesem de Japon mutfağını  seviyorum. Türk mutfağı da hiç fena değil.

Röportaj : Christopher Çolak
03 Mart 2004
Bu röportaj daha önce Clubintro.com'da yayınlanmıştır.

Interviews
 

Dominik Eulberg

Techno ranger from Westerwald: Dominik Eulberg
While not being a forest ranger, Dominik Eulberg produces techno that no one else is… more

T.E.E.

T.E.E.: Turzi Électronique Expérience
French pyschedelia virtuoso Romain Turzi gone wild with his real synths and analogue recording techniques… more

Hardfloor

Two Decades of Hardfloor
One of Germany’s best techno outlets, Hardfloor has been doing electronic music for 20 years… more

Kate Simko

Kate Simko: Soul & Heart
Chicago's Kate Simko is digging deep with her diverse style, full of soul & heart. more

Niederflur

Niederflur: Techno with an attitude
Cologne based duo Niederflur has been releasing mind blowing techno music since the early 90’s. more

Kaiserdisco

Kaiserdisco: "In No One's Shadow"
Kaiserdisco duo has gained reputation with their high quality dance floor tracks all around the… more

Michael Mayer

St. Vinyl: Michael Mayer
"You can get into trouble but you can also find a new friend" says Michael… more

Mr G

Mr G: Still Here
Most of us know Colin McBean for years now and he is making people dance… more

Mr G

Mr G: Hala Burada
90’lı yılların başından beri techno müziğin en önemli figürlerinden olan Colin McBean aka Mr G… more

Phonique

Phonique: Kissing Strangers
Phonique is kissing strangers in his new album released from the label of ‘best kept… more

FM Belfast

Be friends with FM Belfast
Do you really think that Iceland is all about melancholy, coldness and dark melodies? No… more

Danton Eeprom

Danton Eeprom: The most serious Frenchman
Londoner Frenchman Danton Eeprom is one of the most inlfuential and inspiring and emerging talent… more

Maayan Nidam

10 shots from Maayan Nidam
I caught Maayan Nidam just before her Vodka shots and asked her real questions before… more

Orlando Voorn

Orlando Voorn: Transit Technocu
Detroit techno denince ilk akla gelen isimlerden olan Orlando Voorn şu günlerde hiç olmadığı kadar… more

Jimmy Edgar

Müzikli Seks: Jimmy Edgar
Müziği seksüel bir titreşim ve etkileşim kaynağı olarak gören Jimmy Edgar dünya üzerindeki en yetenekli… more

Emika

Emika Drops The Other
Electronic music world is yet not aware but Emika is the next big thing in… more

Jason Smith

When Ai Was Ten
One of the world's most underground and best electronic music labels, Ai Records is celebrating… more

Phil Kieran

Phil Kieran's "Shh"
One of world's busiest electronic music producers and DJs, Phil Kieran released his debut "Shh"! more

Estroe

Estroe and her "Elemental Assets"
One of the best DJanes around, Estroe proves herself also in the production area with… more

Deniz Kurtel

Deniz Kurtel’in Ses Heykelleri
Uzunca süredir Amerika’da yaşıyor olsa da Türkiye’den çıkan ender kadın elektronik müzik prodüktörlerinden biri, belki… more